"kıskançlığımı sorgulama güzelim, tanıdığı kim varsa hepsinden nefret ediyorum."
Duyduğum cümle ile hafif yutkundum ve kahverengi gözlere daha dikkatli baktım, orada kimsenin göremediği sevgisi ve şefkati ama aynı zamanda da hayatımı zehir edeceğine yeminler eden adamı görür gibiydim, belimi tutuşu bile sahipleniciydi, ben bu adamı kaldırabilir miydim? Yapamadığım an bırakır mıydı beni? Özgürlüğümü geri verir miydi?
"aklından gitmeyi bile düşünme Eflatun, sen benimsin. Gitmek istediğin her an seni ve kendimi yakmaktan çekinmem, yaparım bunu bilirsin güzelim. Benim nefesimsin, hayatımsın, önemli görüp görebileceğin her şeyimsin ve ben en ufak günahı mı bile paylaşmayı sevmem hele seni, asla! Gidemezsin!"
Tolga'nın gözlerinde gördüğüm o kararlılık benim sonum olacaktı ama bunu yapabilirdim, bana karışmasını engelleyerek sevgisini ve ilgisini üzerimde tutabilirdim. TOKSİK AŞK'A HOŞGELDİNİZ
Aşiret + gerçek ailem kurgusu. Birçok klişenin toplamından meydana geliyor, istediğimiz de zaten klişeler değil mi?
İrem yaşadığı şehri temsil etmiş ve Muay Thai alanında Avrupa şampiyonu olmuş başarılı bir genç kızdır. Hedefi, Dünya şampiyonası olan ve onu delirterek çalıştıran koçuyla birlikte Türkiye'yi temsilen şampiyon olmak istemektedir. Ailesi, arkadaşları ya da bir başka şeyi hayatında asla öncelik olarak görmeyen, hepsinin eksikliğini iliklerine kadar hisseden lakin burnundan kıl aldırmayan İrem Sevinç, aslında İrem Sevinç değil; Mardin'in en büyük ağası olan Mehmet Mazharoğlu'nun tek kız torunudur.
Mazharoğulları, kızlarının kasten değiştirildiğini öğrendiklerinde deliye dönmüş ve hızla kızlarını aramaya başlamışlardır. Onlara göre kızları hemen onlara koşup, tıpkı onlar gibi özlem giderecektir. Ortadaki tek ve en büyük sorun ise, küçük Mazharoğlu'nun ailesine rağmen hiçbirinin yüzüne bakmamasıdır.
Önyargılı ağabeyler, küçük kardeşler ve bolca kaos. Mizahın sınırlarını aşmaya ve İrem Mazharoğlu'nun kaos dolu hayatına eşlik etmek istiyorsanız, buyurun.