Kara Kutu Suskunlar
  • Reads 24,903
  • Votes 388
  • Parts 8
  • Reads 24,903
  • Votes 388
  • Parts 8
Ongoing, First published Mar 31, 2019
Su , ateşi sevmişti. Ateş su için kendini yakmış geriye kor kalmıştı. 

Bir eli enseme gitmiş diğer elini belime bastırmıştı. Başımı geriye doğru yatırdığımda kalbim göğüs kafesimi zorlamıştı. "Yapabilecek misin ?" dedi okyanusu alevler içindeydi. 

Yakmıştım , okyanusu kendi ateşiyle yakmıştım. "Benden intikam alabilecek misin ?" Yandım. Sular da yanardı. Yandım. Ensemde ki elini boynuma kaydırdı. Parmak ucumda iyice yükseldiğim de baş parmağı şah damarımın üstünü yavaş yavaş okşuyordu. "Evet ," dedi yüzüme iyice yaklaşırken "Cevap vermeyecek misin?"

Gözlerimde ki ifade değişti. Kor karşımdayken şartları eşitledim. Bozkurt'a karşı Kor. Güzel bir oyun olacaktı. "Yan karakter mi ?"dedi cevap vermemi beklemeden "Baştan sona sen olmuşken bana layık gördüğün yer yan karakter mi?" Kaşları çatıldı yanan okyanusları şiddetle kıyıya vurdu. 

Alevleri evleri yakmaya başladı. Suyu görenler umutlandı ama su ateşi söndürmek için değildi. Boğmak içindi.

🎭

Yayınlanış Tarihi : 27 Nisan 2023

Wattpad'e tekrardan dönüp yayınlanış tarihi : 07.02.2025

💢Yazar Notu💢 Bu isimle yazılan ilk ve tek kitaptır. Hakları saklıdır.



🎭
All Rights Reserved
Sign up to add Kara Kutu Suskunlar to your library and receive updates
or
#149hasret
Content Guidelines
You may also like
AHZAN (Kitap Oldu) by thenotebook13
6 parts Complete
Sevmek... Sevmek kelimesinin her zaman insanı içinde bulundurduğu boşluktan alıp göklerde delicesine dans ettirmesini düşlerdim. Duyguların hazzını yaşatıp melekler kadar özgür olduğunu hissettirecek şekilde benliğime hapsederdim. Hayallerim her zaman bir film sahnesi gibiydi. Film senaryolarına özenir, her şeyin kafamızda kurguladığımız gibi ilerlediğini zannederdim. Çünkü her şey tehlikeli olacak derece de şahaneydi lakin artık yanıldığım bir nokta vardı ve bu nokta beni delicesine gizemli bir girdap gibi içine çekerken ona döndüm, ahzanlı gözlerimle ona son bir kez baktım. Duygu yüklüydü gözlerim, anlam doluydu, hüzün doluydu... Bana bakan tehlikeli gözlerde ise tek bir buruk bakış aradım, tek bir çırpınış. Belki o zaman kurtarabilirdik bu tükenmiş sevdayı ama baktığım gözler ne yazık ki çoktan körelmişti. Çünkü onun lügatında sevmek kelimesinin tek bir harfine dahi rastlayamazdınız. Ona göre sevmek ruhen sevmek değildi, kalben sevmek değildi, sözde sevmekti Çünkü o zalim bir afirdi. Değişen o değildi, değişen ben de değildim. Hiç kimse değişmemişti. Sadece tanıdığımı zannettiğim adamı yeni yeni tanımaya başlayıp, yaptıklarının farkına varıyordum. Ne kadar da aptalmışım meğer! Gözümden bir damla yaş süzülüp yanağımdan aşağı temkinle kayarken parmaklarımın ucuyla hızlıca sildim. Çünkü bu adamın karşısında ağlamak, bu sevdasız adamın önünde ağlamak kendime yakıştıramadığım bir davranıştı. Kendimden emindim bu sefer. "Neyi anladım biliyor musun?" diye sorduğum sırada pür dikkat beni dinlemeye başlamıştı. "Sevmenin, sevilmeye eş değer olmadığını anladım. Neyi anladım biliyor musun? Aşkın sadece kalben ve ruhen hissedildiğini anladım. Ve neyi anladım biliyor musun? Bizim ayrı dünyaların insanı olduğumuzu anladım sonunda." *** Oy ve yorumlarınızı bekliyorum. Tüm hakları saklıdır.
BAHARIN RENGARENK GÜLLERİ  by MoonnRoosee
45 parts Ongoing
Mimarlık son sınıf öğrencisi olan Feride Erva Önay, okulunun bitmesine günler kala hayatının son derece yolunda olduğunu düşünmektedir. Artık sorumluluğunu zevkle kabul edeceği bir döneme geçmesine az kalmıştır ve çok sevdiği mesleğini yapmak için iş arayışında olmasına çok yakındır. Geçmişte yaşadıklarını geride bıraktığını ve eski sessiz Feride olmadığını onu tanıyan herkes söyleyebilirdi fakat Feride'nin yıllarca unutamadığı aşkını kimse bilmemektedir. Karşı dairede oturan ailenin kızı ve sekiz yıldır en iyi arkadaşı olan Melis, Rusya'da mimarlık okuyan ve yıllardır orada çalışan ağabeyinin döneceğini söylerken Feride'nin içindeki karmaşadan habersizdir. Peki Feride Erva, anılarıyla birlikte geçmişte bıraktığını düşündüğü adamı sekiz yıl sonra yeniden görmeye hazır mıydı? Kış uykusuna dalan duygularının baharda dönecek olan adam için uyanma vakti gelmiş miydi? Ve en önemlisi Feride Erva bunu artık en yakın arkadaşından nasıl gizleyecekti? ^^^^ Melis Kaya hayatının aşkını hep sıra dışı bir tanışma hikayesiyle bulacağına inanmaktadır. Yıllar süren arayışları ve hayal kırıklıkları ardı ardına devam ederken kendisini birdenbire polis baskınının ortasında bulur. Renkli karakteriyle en yakın arkadaşı Feride Erva'dan tamamen farklı olan Melis'in hikayesi de Baharın Rengarenk Gülleri'nin içinde okuyucularını farklı bir serüvene sürüklüyor. ^^^^ Y. T. 24.03.2020 - F. T. 02.04.2021
You may also like
Slide 1 of 10
AHZAN (Kitap Oldu) cover
KAYIP RUHLAR RESİTALİ cover
Ablamın Üvey Oğlu  cover
LAVİNYA (+18) cover
COOL AĞA 3 - FİNAL cover
Kahraman Babam  cover
BAHARIN RENGARENK GÜLLERİ  cover
GÜNEŞİ BEKLERKEN  cover
İKİDE AŞK cover
Ahsen || texting cover

AHZAN (Kitap Oldu)

6 parts Complete

Sevmek... Sevmek kelimesinin her zaman insanı içinde bulundurduğu boşluktan alıp göklerde delicesine dans ettirmesini düşlerdim. Duyguların hazzını yaşatıp melekler kadar özgür olduğunu hissettirecek şekilde benliğime hapsederdim. Hayallerim her zaman bir film sahnesi gibiydi. Film senaryolarına özenir, her şeyin kafamızda kurguladığımız gibi ilerlediğini zannederdim. Çünkü her şey tehlikeli olacak derece de şahaneydi lakin artık yanıldığım bir nokta vardı ve bu nokta beni delicesine gizemli bir girdap gibi içine çekerken ona döndüm, ahzanlı gözlerimle ona son bir kez baktım. Duygu yüklüydü gözlerim, anlam doluydu, hüzün doluydu... Bana bakan tehlikeli gözlerde ise tek bir buruk bakış aradım, tek bir çırpınış. Belki o zaman kurtarabilirdik bu tükenmiş sevdayı ama baktığım gözler ne yazık ki çoktan körelmişti. Çünkü onun lügatında sevmek kelimesinin tek bir harfine dahi rastlayamazdınız. Ona göre sevmek ruhen sevmek değildi, kalben sevmek değildi, sözde sevmekti Çünkü o zalim bir afirdi. Değişen o değildi, değişen ben de değildim. Hiç kimse değişmemişti. Sadece tanıdığımı zannettiğim adamı yeni yeni tanımaya başlayıp, yaptıklarının farkına varıyordum. Ne kadar da aptalmışım meğer! Gözümden bir damla yaş süzülüp yanağımdan aşağı temkinle kayarken parmaklarımın ucuyla hızlıca sildim. Çünkü bu adamın karşısında ağlamak, bu sevdasız adamın önünde ağlamak kendime yakıştıramadığım bir davranıştı. Kendimden emindim bu sefer. "Neyi anladım biliyor musun?" diye sorduğum sırada pür dikkat beni dinlemeye başlamıştı. "Sevmenin, sevilmeye eş değer olmadığını anladım. Neyi anladım biliyor musun? Aşkın sadece kalben ve ruhen hissedildiğini anladım. Ve neyi anladım biliyor musun? Bizim ayrı dünyaların insanı olduğumuzu anladım sonunda." *** Oy ve yorumlarınızı bekliyorum. Tüm hakları saklıdır.