Sonu belli olmayan bir yoldur hayat,önüne neyin ne zaman çıkacağını bilemezsin...Bazen bir şeyler alır götürür senden,tutamazsın...Bazen de hayatın getirdiklerinden kaçmak istersin kaçamazsın...Aşk da buna benzer,ne kadar engel çıkarsa çıksın bir türlü uzaklaşamazsin ondan kaçamazsın...Eğer o senin kaderin ise asla kaçacak bir delik bulamazsın. işte bizim hikayemizin adı da iki kalp birbiri için atan,onun için herşeyi yapabilecek,onun uğruna ölecek,kılına zarar gelse canı yanacak,ailesini bile karşısına alabilecek bir aşk bizimkisi...Kalbimin tam orta yerinde kocaman bir boşluk vardı ve aldığım her nefes de,o boşluğun canımı yakarak daha da büyümesine sebep oluyordu.Ama o geldi ve o boşluğu doldurdu eskisi gibi olmasa da dolmuştu işte...
-Kızımı al götür hem güzel hemde bakire
Ağzım açık ona bakarken yirmili yaşlarındaki adam yanındakine işaret verip beni aldılar evden çıkmadan önce o adamın borcun kapandı bir daha karşıma çıkma dediğini duydum.Beni siyah bir arabaya bindirdiler çığlık atıp yardım istiyordum o sırada adam arabaya binip çenemden sertçe tutup yüzüme tokat yapıştırmıştı
-Kes sesini o ağzını bir daha aç bakalım ne oluyor!!
Kafamı cama döndürüp sessizce ağlamaya başladım gözlerimi açtığımda hayatımı cehenneme dönüştürücek olan o eve bakıyordum...