Her yaşanmışlık bir iz bırakırmış insanda. Kimisi iyi kimisi kötü...
Her söz bir yara açarmış kalpte. Kimisi derin kimisi ise küçük birer sıyrık...
Her yara kabuk bağlarmış bir gün daha fazla deşilip kanatılmadığı sürece...
Çok fazla yara almıştı genç kız. Çok fazla yorulmuş yinede dimdik durmak zorunda kalmıştı ayakta. Geçmişin izleri her gün kalbini kanatırken, onu günden güne tüketirken daha fazla zorluk çıkmış daha da fazla yaralanmaya devam etmişti kalbi. Sarması gereken yaralar kanarken pesedişe doğru ilerlemeye başlamıştı büyük bir umutsuzluk rüzgarı ile...
Daha küçük yaşta karanlığın içine doğru büyük bir hızla çekilmişti genç adam. Karşı koyamamış karanlık ile bütünleşmek zorunda kalmıştı. Her yara günden güne çürütürken bedenini karanlığın ta kendisi olduğunu düşünmeye başlamıştı. Hiç bir ışık ulaşmaz olmuştu kalbine. Hiç bir güneş doğmaz olmuştu gününe...
İki pesetmiş beden bir gece yarısı karşı karşıya gelmişlerdi karanlık sokakta. İki buz tutmuş umutsuz kalp canlanmıştı yeniden. Kader ağlarının onları birbirlerine bağladığını bilmeden kaçmakta bulmuşlardı çözümü. Oysa sadece boşa kürek çekmişlerdi duygularını değiştiremeden...
Tamamen hapsolmuş hissederlerken dengelemişlerdi birbirleri. Sarmışlardı yaralarını yorulup üşenmeden. Onlar beraber dengeydi. Sadece iyi veya kötünün olmadığının en büyük kanıtıydı.
Her karanlık aydınlığı, her aydınlık karanlığı barındırır içinde. Beraber oluştururlar dengeyi. Denge görmek için bakmak gerekir kalbin en derinlerine...
🐚🦋🐚🦋🐚🦋🐚🦋🐚🦋🐚🦋🐚🦋
~Aşk ve sorunlar karşısında kaçmak kolay bir seçimdir sadece. Önemli olan pes etmeyip savaşmaktır. Ayakta dimdik durup ben denedim diyebilmektir. ~
~Sevgilim çok kanadık , çok kanattık ikimizde. Şimdi ise yaraları sar