''Özür dilerim'' dedi. Pişman mıydı? ''Tahammül edemedim Eflin özür dilerim. Peş peşe arayınca kontrol edemedim kendimi.'' Elimin tersiyle yanağımdaki yaşı sildim. Gözleri ellerime, titreyen dudaklarıma takıldı. Yüzündeki pişmanlık şimdi okunabiliyordu. Pişman olacaksa neden yapıyordu? ''O adamın varlığı beni öylesine rahatsız ediyor ki...Nasıl dizginleyeceğim kendimi bilmiyorum. Sana bunları yaşatmak istemiyorum. Yanımda sürekli ağlıyorsun. Görmek istediğim bu değil.'' Kaşlarım şaşkınlıkla havalandı. ''Ağlıyorum...'' diye yeniledim sözünü. Gözlerini kapattı kısa bir süre. ''Ağlatıyorum.'' dedi. Eli yanağıma doğru yol aldığında sertçe ittim. Gözbebekleri yine titriyordu. Elime uzandı ve kalbine doğru götürdü. Gözlerine şaşkınlıkla bakıyordum. Daha önce böylesi bir duruma hiç şahit olmamıştım. Bir insanın gözbebekleri neden titrerdi? ''Gözlerindeki korkunun, hüznün sebebi olmaktan nefret ediyorum. İğrenerek bakıyorsun bana. Hakkın var Eflin. Aksi için çabalamadım ama benimde bildiğim tek yol bu...'' Kalbinin üstündeki elim yine tüm varlığıyla hissediyordu onu. Öyle hızlı atıyordu ki gözbebeklerine olan şaşkınlığımı gölgede bırakıyordu. Elimin üstünde duran elini kalbine daha da bastırdı. Diğer eli yanağımı bulduğunda bu sefer karşı çıkamadım. ''Ölmemi isteyen tek kişi değilsin'' dedi gülerek. Keyiften uzak acı bir gülüştü. ''Keşke istemesen...''