"Oysa şu an, sokak lambaları yüzünü aydınlatıyorken o kadar güzel ve kusursuzsun ki... Bu büyüleyici güzelliğin karşısında mutsuz olmak Tanrı'yı gücendirir diye korkuyorum."
Okul balosu günü kaybolan Ecrin'in ardından geriye kalan tek şey anılarını yazdığı defteridir. Defteri bulan ablası Eylül, Ecrin'in kaçırıldığına körü körüne inanmakta, ve hatta onu kaçıran kişinin onun okulunda olduğunu düşünmektedir. Ecrin'i bulmak için kimlik değiştirerek tekrardan liseye başlayan Eylül, kardeşinin hoşlandığı kişiye karşı bir şeyler hissetmeye başlayınca olaylar içinden çıkılamaz bir hal alır.
Eylül, okuldaki sırları çözüp kardeşini bulabilecek midir?
Entrikalarla dolu bu okulun üstesinden gelebilecek midir?
Peki aşk?
Yalanlar üzerine kurulu bir hayatta aşk ne kadar gerçek olabilir?