Kendimle ilgili kabullenmeye çekindiğim çok fazla şey vardı. Uslanmaz bir hayalperesttim, mükemmel olmadığım halde mükemmeliyetçiydim, yalnız kalmaya mahkumdum ve gerçek olmayan şeyler yaratma konusunda üstüme rakip tanımıyordum. Bunlardan en zoru da boyumun, başımı dünyadan yukarıya uzatabilecek kadar uzun olmasıydı.
~
"Deniz'in aslen cadı olan büyük büyükannesi, ne vakit tarçınlı kek yapsa içine biraz portakal kabuğu koyarmış." dedi, elindeki kağıdı bana uzatırken.
Gözlerimi bir süre kağıdın üzerinde tuttum. Onu almaya yönelik bir girişimde bulunmayacağıma ikna olunca, kağıdı dizinin üzerine bırakıp gözlerini üzerimden çekti.
Bir süre sessizlik içinde oturduk. Sonra ayağa kalktım, kollarımı gererek esnedim. Üçü de biraz kıpırdandılar. Gözlerimi cadı kadına dikip kocaman gülümsedim.
"Eh, kabul ediyorum. Boyumu kısaltalım."
Düşmandan aşka...
Küçüklüklerinden beri birbirlerine haz etmeyen ikili: Yağız ve Verda.
Verda: söyle
Yağız Buğra: Neyi?
Verda: okulda sana bu beyinle nasil zeki diyobilirler hala anlamiyorim gercekten
Verda: neyi olacak gerizekali bana olan askini soyle
Yağız Buğra: Komik misin sen?
Verda: hemde cok
...
Yağız Buğra Bianco - Verda Su Yılgın
...
Yayınlanma Tarihi: unuttum
NOT: Bu hikayelerde geçen bütün kurumlar, kuruluşlar, yerler ve karakterler tamamen hayal ürünü olup ve hepsi tamamen bana aittir. Esinlenme ya da çalma durumunda yasal işlemler başlatılacaktır!