Ansızın bir fırtına başladı, tüm gerçekler saklandığı yerden çıkıp onların üzerine devrildi. Hikâyelerinin mürekkeple değil, kanla yazıldığını fark ettiklerinde çoktan kayıplar vermeye başlamışlardı. Mihrinaz Akşahin, geçmişinin kanlı pençesini ensesinde hissetmesine gerek kalmadan, çoktan dedesi tarafından şehirden uzaklaştırılmıştı. Fakat her gece gördüğü düş hâlâ onu takip ediyordu. Zamir Hancıoğlu, rüyalarla ulaşabildiği kadını korumak için onu gölge gibi takip eden adamın ta kendisiydi. O kapalı bir kutuydu ve anahtarı kaybolmuştu. Geçmişin pençesi onları yakaladığında ruhları kirlenecek, derin kuyulara atılmış günahlar gün yüzüne çıkacaktı. Suçların bedeli ödenmeye başladığında ise geçmiş geleceği acımasızca kamçılayacaktı. "Kirpikleri daima ıslak olan küçük kız, seni iyileştirmek bana borç olsun." Fakat iyileştiremedi beni. Tüm geçmişimi bıçak hâline getirip o bıçağı tam göğsüme sapladı.
45 parts