TANITIM; HERKESE MERHABALARR...Bu benim ilk yayınladığım hikayem olacak aslında uzun zaman önce yazmaya başlamıştım ama bir türlü fırsat olmadı devam etmek için.Neyse umarım keyifle okursunuz... Siz hiç neyim ben diye kendi kendinize saçma bir soru sordunuz mu.Araz bu soruyu kendine o kadar fazla sordu ki, sayısını kendi bile hatırlamıyordur.O normal bir insan değildi, başından beri içine kapanıktı, hiç arkadaşı yoktu.Sonra hep sorguluyordu her şeyi, başta kendisi olmak üzere.O, hayata bir sıfır yenik başlamıştı zaten ailesinin onu doğar doğmaz terk etmesiyle.Ama o hiçbir zaman üzülmedi annem neden yok, nerede benim babam asla demedi.Çünkü onun zaten dünyalar tatlısı bir annesi vardı, onu evlat edinmiş olan annesi Burcu.Yalnız oğlundan sakladığı bir sırrı vardı.Aslında bu sır onun bile değildi, Araz'ındı.Fakat bunu ona söylememekte diretiyordu.Çünkü ne olduğunu öğrenirse çok kötü şeyler olabilirdi.Aslında ona dair her şeyi biliyordu Burcu Hanım.Yalnızca gerçeğe bir yalan perdesi çekerek gizlemeye çalışıyordu oğlunu korumak için.Araz bu sırrı er yada geç öğrenecekti.Gerçek ailesini, kim olduğunu.Burcu hanım geç öğrenmesinden yanaydı bu Araz ve annesi için kötü sonuçlar doğurabilirdi.Buna rağmen söylemiyorsa Burcu hanımın demek ki bir bildiği vardı.Zamanın onlar için neler doğuracağını göreceğiz.Gerekli olan tek şey zaman.Zaman akıp giderken geride kalan her şey önemini yitirmez mi zaten? Umarım Araz ve hayatına kısa bir yolculuğa hazırsınızdır. Not: Hikaye çoğunlukla kısa bölümlerden oluşacak şimdiden duyurulur.