O Bir katildi.
karanlık dört duvarında , Yine kara tahtında oturmuş ellerinde onun adını haykıran kalbimi tutuyordu. En ince ayrıntısına kadar ezberlediği kalbimi , keskin ve karanlık gözleriyle inceliyor, Elindeki keskin uçlu , kelimelerinin zehri ile bulanmış o bıçağı dakika başı o kalbe saplıyordu.
Büyük avucundan çaresiz kalbimin kanı , o katilin bileklerine oradan da dirseklerine kadar akıyor;
kalbim, nefes nefese kalmış ölmek üzere olan bir av gibi son nefeslerini vererek ecel teri döküyor ve
bir sonraki darbeyi kaldırıp kaldıramayacağını hesaplayamıyordu.
Ama acı bir gerçek vardı ... Katil o kadar duygusuzdu ki , ruhunu şeytana satmış , vicdan denen kelimeden bir haber yaşıyordu. Yaşama şansı ellerinde olan bir kalbin katili olup, onu defalarca yaralayıp öldürdükten sonra dayanamayıp kalbi tekrar yaşama döndürebiliyordu. Sonra o Döngü tekrar başlıyordu . Dakika başı o paslı bıçak , aynı yerden can alıyordu hep. Bitmek bilmeyen bu ıstırap , bilekleri kalbimin kanıyla bulanmış o katil tarafından bir bir kaderime işlenmişti.
Herkes bir gün yaptıklarının bedelini bir şekilde öder
peki ya bu DÖNGÜ hep böyle mi ilerler ?