Bursa'nın ıssız ve dar sokaklarından birinde küçükken babası tarafından yetimhaneye bırakılan küçük bir kızdı,Dolunay. Başına gelen hiçbir şeyden habersiz etrafına gülücükler saçıyordu. Bebekken belliydi büyüdüğünde güçlü bir kız olacağı, hayatın ona yaşattığı her şeye rağmen hayata karşı hep dik durmuştu.Her zaman bir gün o çok inandığı güzel günlerin geleceğine inanıyordu. Gelmez demişti içinde ki o ses ama inanmamıştı.Tek başınaydı bu hayatta sonuçta kendinden başka tutunacak kimi vardı ki. Ama 28 Şubat günü bütün duyguları birbirine girmişti.Babası geri gelmişti,ama neden ? Nerden esmişti de 18 yıl sonra geri gelmişti ? Dolunay aya değil karanlığa aşık olmuştu,duyguları kaçış yolu arıyordu Dolunay'ın, ama elinde sonunda o karanlık acıyla yüzleşicekti...
Bir kaldırımın köşesinde buldum hayalimi.
Gözlerimi kapattım, bıraktım avucuna kalbimi.
Dedi ki, sonuna kadar tutacak mısın elimi?
İçimden cevapladım, birlikte tırmanacağız tüm merdivenleri.
Mumlar üfledim, dilekler diledim.
Kayan her yıldızda adını sayıkladı dilim.
Ve o bana doğru tek bir adım geldiğinde
Ben hiç gitmesin diye bütün yolları denedim.
🏀
"Doruk?" dedim heyecanla. Bakışları yüzümde oyalanmaya devam ettikçe duramadım yerimde. Bir şey söyleyecekti. Bir şey söylemek için buradaydı. "Kaptın mı formayı?"
"Feza," dedi ve seri adımlarla ona doğru ilerlediğim sırada o da birkaç adım yaklaştı bana. Sadece ismimi söylemişti ama heyecanını yansıtması için bu yeterliydi. Devam etmesini beklerken kalbim yerinden çıkacak gibiydi. "Kaptık formayı."