KÜL | KAYIP HAYAT
  • Reads 10,455
  • Votes 2,531
  • Parts 28
  • Reads 10,455
  • Votes 2,531
  • Parts 28
Ongoing, First published Apr 27, 2019
1 new part
"Yapmadım de !"  Öyle bi bağırmıştı ki boğazının dahi yanmasına izin vermişti. Olurmuydu bir insan bir gün içinde hem yaşar hem ölürmüydü. O ölmüştü öncesinden ama neden her şey onun başına gelmek zorundaydı ki. Bir insanın bu acılara daha ne kadar dayanabilirdi yüreği ki.

"Sana söyledim, yüzüme bak! Bak ve yapmadım de !" Ece şu an ne kadar içinden allahım ne olur yapmadım desin diye dua ediyor olsada kendisi de biliyordu gerçeği ve gerçeğin onu sarsacağını. Sakince davranmaya karar verip derin bir nefes aldı ve yanına yaklaştı , koluna dokundu.

" Bak sana daha önce de söylemiştim ne söylersen söyliyim yapmadım diyeceksin demiştim , hatırladım mı."  Daha fazla dayamamıyordu sabırsızlaşmaya başlamıştı."Ne olur ya , ne olur !" Artık sesini dahi kontrol edemiyordu Ece sesinin yüksek çıktığının farkında bile değildi. 

 Hala bir cevap alamaz ken elini çekti ve bir adım geriledi. 'Olamaz ' dedi içinden Ece . Gerçek yüzüne bir tokat gibi çarparken sendeledi.

"Öldürmedim de..."

***

Bir yanı hep eksikler ile büyüyen Ece sadece  mutlu olmayı dilerken hayatı çöküşe uğrarsa ne yapabilir ki.
All Rights Reserved
Sign up to add KÜL | KAYIP HAYAT to your library and receive updates
or
#154intikam
Content Guidelines
You may also like
LÜZUMSUZ SAVAŞ (3) by sezgisalman
38 parts Complete
Bir iddiayla başlayan savaş, şu hayatta mümkünatı olmayan her şeyi mümkün kılabilir miydi? Yalçın Saral, Türkiye'nin, hatta Ortadoğu ve Balkanların en iyi senaristlerinden biriydi. Yazdığı o aşk sahneleriyle insanların aklını başından alır, bunun ekmeğini de sevimli kadınlarla yemeyi severdi. Zaman içinde aşka olan inancını kaybetmiş, o duygunun yokluğundan da pek etkilenmemeye başlamıştı. Ta ki o düğünde Nurdan'la karşılayınca dek! İlk savaşı başlatan kendisi olmuştu. Nurdan Özkan, Türkiye'nin ya da Ortadoğu'nun, veyahut Balkanların en iyilerinden biri değildi, kendince. Oysa ki çok ünlü bir blogu, makyaj videosu çektiği, orta halli takipçileri bulunan bir Instagram hesabı vardı. Henüz okulu bitmemişti ve bunun için pek de çaba sarf ettiği söylenemezdi. Düzensiz bir iş hayatıyla ve fıkra gibi birleştikleri ev arkadaşlarıyla kendi halinde yaşıyordu. Ta ki o düğüne gidip zaten altüst olan hayatını, iyice altüst hale getirene kadar kendi halinde yaşıyordu. Birbirlerinden farklı iki kişinin hayatı bu düğünde kesiştiğinde, aralarında patlak verecek olan güç savaşı kaçınılmaz olmuştu. Tutkunun savaşının en derin ve en güzel halini tenlerinde sorunsuzca yaşarken; gerçek hayattaki savaşları onları hep bir çıkmaza sürükledi. Kıskançlıklar, çekememezlikler, itirazlar, fikir ayrılıkları onlara aşmaları gereken bir sürü engebe sundu. Hayattaki en klişe ama onlar için en beklenmedik sayılan sürprizle yüz yüze geldiklerinde, ya bu savaştan ikisi de galip çıkacaktı ya da ikisi de yenik çıkacaktı. Peki onlar ne mi yaptı? Sadece lüzumsuz bir savaşın içinde debelenip durdular.
You may also like
Slide 1 of 10
LÜZUMSUZ SAVAŞ (3) cover
GÖNÜL ŞİFASI cover
MAZHAROĞULLARI cover
Yıldızların Buluştuğu Gece cover
MÜLHEM •Uzaklardan Yakınlara• cover
Kara Gül  cover
Elemkârâne  cover
Sessizlik Oyunu cover
Sadece Beni Sev cover
🌼PAPATYA 🌼(Düzenlenecektir) cover

LÜZUMSUZ SAVAŞ (3)

38 parts Complete

Bir iddiayla başlayan savaş, şu hayatta mümkünatı olmayan her şeyi mümkün kılabilir miydi? Yalçın Saral, Türkiye'nin, hatta Ortadoğu ve Balkanların en iyi senaristlerinden biriydi. Yazdığı o aşk sahneleriyle insanların aklını başından alır, bunun ekmeğini de sevimli kadınlarla yemeyi severdi. Zaman içinde aşka olan inancını kaybetmiş, o duygunun yokluğundan da pek etkilenmemeye başlamıştı. Ta ki o düğünde Nurdan'la karşılayınca dek! İlk savaşı başlatan kendisi olmuştu. Nurdan Özkan, Türkiye'nin ya da Ortadoğu'nun, veyahut Balkanların en iyilerinden biri değildi, kendince. Oysa ki çok ünlü bir blogu, makyaj videosu çektiği, orta halli takipçileri bulunan bir Instagram hesabı vardı. Henüz okulu bitmemişti ve bunun için pek de çaba sarf ettiği söylenemezdi. Düzensiz bir iş hayatıyla ve fıkra gibi birleştikleri ev arkadaşlarıyla kendi halinde yaşıyordu. Ta ki o düğüne gidip zaten altüst olan hayatını, iyice altüst hale getirene kadar kendi halinde yaşıyordu. Birbirlerinden farklı iki kişinin hayatı bu düğünde kesiştiğinde, aralarında patlak verecek olan güç savaşı kaçınılmaz olmuştu. Tutkunun savaşının en derin ve en güzel halini tenlerinde sorunsuzca yaşarken; gerçek hayattaki savaşları onları hep bir çıkmaza sürükledi. Kıskançlıklar, çekememezlikler, itirazlar, fikir ayrılıkları onlara aşmaları gereken bir sürü engebe sundu. Hayattaki en klişe ama onlar için en beklenmedik sayılan sürprizle yüz yüze geldiklerinde, ya bu savaştan ikisi de galip çıkacaktı ya da ikisi de yenik çıkacaktı. Peki onlar ne mi yaptı? Sadece lüzumsuz bir savaşın içinde debelenip durdular.