Dersin bitdiğinin habercisi olan zilin sesini duyduğunda koşar addımlarla okul bahçesine çıktı küçük kız. Her zaman elinde pamuk şekerle onu bekleyen annesinin yokluğunu gören 7 yaşlı Dua önce şaşırdı,sonra annesinin onu unutduğunu düşünerek gözlerinin dolmasına engel olmadı. Koşar adımlarla enişli yoldan geçerek evinin önüne geldi. Gördükleriyle olduğu yerde donup kalan kız ne yapacağını ,nasıl yardım dileneceğini,annesinin yanan evlerinde can verirken attığı çığlıkları duymasına rağmen bu küçücük haliyle ona nasıl yardım ede bileceğini kestiremedi. O gün Dua Çelik annesinin çığlık sesleriyle hayatının değişeceğinin farkına vardı. Hep acı çekmesine rağmen her genç kız gibi o da bir gün sevgiyi,aşkı tadacağına emindi. Ama bu aşk ona ardından daha fazla acı, kan, 'leke' getirecekti.