Yolları hiç beklemedikleri bir anda kesişti, güvensizliklerin arasında sanki dört yapraklı yonca ararmışçasına güven, sadâkat, sevgi aradılar kendilerine. En önemlisi de aşk. Aşkın kucağına düştüler bir anda, etrafları hep dört yapraklı yonca. O zaman ikisi de dedi ki benim şansım dört yapraklı yonca değilmiş meğer, benim şansım gözlerinde kaybolduğum uçsuz bucaksız bir cennet... 🍁 "Sana nasıl güvenebilirim?" Sana nasıl inanırım, ya sende beni paramparça edip arkana bile bakmadan gidersen, ya bıraktığın enkazdan bir haber yaşamına devam edersen. Bunları göze aldın mı? Beni gerçekten sevebilir misin? Sana gerçekten güvenebilir miyim? Sevgimi nasıl gösterebilirim? Ya sende benden sıkılırsan, ya bana olan sevgin geçerse ne olucak Alp, sen benim korktuğumda sığındığım güçlü kollarsın, yokluğunda sanki ciğerlerimi yerinden sökercesine bir rüzgar, varlığınla sıcak, vazgeçilemez bir yuvasın. Bunca şeyden sonra ya benden sıkılırsan? Ruhu paramparça bir kızın ruhunu onarabilicek misin ki? 🍂 "Gözlerine baktığımda, yaralı bir kuşun çırpınışlarını görüyorum İz, sanki bana beni kurtar der gibi bakıyor, beni kurtar ve özgürlüğüme kavuştur. Sen benim İz'imsin. Hayatımın İz'i. Seni bilerek ve isteyerek asla kırmam. İnsan sevdiğine kıyabilir mi ki? Seni gözümden sakınırken hele, asla! Seni seviyorum ruh İz'im...
6 parts