.....
-Ordan atlayabilir misin?
-Nerden?
Parmağımla ilerideki nehrin tepesini gösterdim.
-İşte ordan.
Gözleri yerinden çıkacakmış gibi açıldı. Ağzını araladı belkide bir kaç kelimenin firar etmesini bekliyordu.Olmadı , aynı hızla kapattı.Konuşmayacağının farkına varıp konuştum.Omzundan tutup hafifçe ittim.Sendelendi.Büyükçe kahkaha attım.
-Korkuyorsun. Karşıma gelip değiştiğini söyleyince inanmamıştım. Doğruymuş değişmişsin. Seni değiştirdiğim gibi değilsin.
-Belkide birdaha değiştirmeni istiyorumdur.
Elimi kafasına götürdüm.
-Değişen kalbin değil Pelin. Değişen aklın,düşüncelerin,mantığın,zihnin. Ben kalbin için yardım edebilirim, edebilirdim.
-Nedemek bu?
-Hırs,nefret,acı,kıskançlık ben bunların yok ettiği şeyi yeniden yapamam. Yani olmayan bir şeye yardım edemem.
Elimi kalp hizasına götürdüm.Devam ettim.
-Benim için artık orası boş.Ve o boşluğu ben dolduramam.Kül olmuş bir ateşi tekrar yakamam.
"Sevilmek isterken iliklerine kadar sevgisizliği hisseden herkese..."
(...)
"Senin şımarıklıklarını çekecek bir adam değilim."
Sözleri üzerine gözlerim gözlerinde asılı kaldı. Kelimeler zihnimde bir oraya bir buraya kaçışırken hepsini bir araya toplamak oldukça zor olmuştu. Sakin ol Efsan... Kalbimdeki anlamsız ağrıyı görmezlikten geldim. Çenemi havaya dikip ters ters ona baktım. Giydiğim siyah topuklular sayesinde aramızdaki boy farkı bir kafa mesafesi kadarken gerginlikten kuruyan dudaklarımı ıslatıp onunkiler kadar acımasız olan sözlerimi sarf ettim.
"Bende sana şımarıklık yapacak bir kadın değilim."
Yayın tarihi: 12.05.2024