Elimi tozlu raflarda eski kitapların üzerinde gezdiriyorken eski deri bir kitabın üzerinde parmaklarımı durdurdum. Büyük bir dikkatle kitabı olduğu yerden çektim ve sayfalarını karıştırmaya başladım. Kitabın dışı gibi tozlu sayfaları insanı ne kadar rahatsız etse bile yazım dili ve konusu çok dikkat çekiciydi... Elimdeki kitapla beraber kütüphanenin içerisindeki masalardan birine oturdum ve kitabı okumaya başladım. Saatlerin nasıl geçtiğini anlamamıştım. Daha 200 sayfa okuduğum kitaptan başımı kaldırdım ve ağrıyan boynumu sağa sola doğru döndürürken etrafım da kimsenin kalmadığını gördüm. Saat ne ara 22.04 olmuştu? Anın verdiği stres ve korkuyla bir hışımla ayağa kalktım ve eşyalarımı topladım. Ne kadar orada bırakmak istemesem de mecbur olduğum için elimdeki kitabı masanın üzerine koydum . Çıkışa doğru giderken geçtiğim rafların arasında aniden bir çığlık sesi duydum ve bulunduğum raftan çok olsa 5 raf arkadan geliyordu ses. Ne olduğuna bakmak için yavaşça ve korkuyla arkamın dönük olduğu rafa başımı çeviriyordum. Tam arkama bakacakken birinin arkamdan azımı kapatması ve beni rafların arasından geçirip en arka rafın olduğu yere getirdi. Önüme geçti. Tam elini çekecekken aniden bir silah patlama sesi geldi ardın dan ise bir kızın acı ile inleme sesi. Ne olduğunu anlamadığım yetmiyormuş gibi bir de şoka girerek ne yapacağımı bilmeyen bir şekilde orada öylece kalırken önümdeki adamın elini tuttum ve ağzımdan çekmeye çalıştım fakat adam ağzıma daha fazla bastırdı ve arkaya dönük olan yüzünü bana çevirdi. Koyu kahve saçlarına uyumlu kahverengi gözler... Sanki daha önce görmüşüm gibi hatırladığım koyu kahverengi gözlerine bakarken yaptığı konuşmayla gözlerim kocaman açılmış ve aklımın içerisinde bir çok soru işareti dönmeye başlamıştı. -Tekrardan karşılaştığımıza sevindim B
1 part