
Herkes bir muhabbet içerisinde iken bakışlarımı etrafımda gezdiriyordum. O da ne? Akşam'ın kolunu sıkıp kulağına fısıldadım: -Ben sanırım aşık oldum! -Ne? Kime? -Baksana, orda işte! Yaklaşık beş masa ileride çaprazımızdaki masayı gösterdim. -Ya bir yürü git. Salak gibi seni ciddiye aldım birde. Alayla söylediği cümleye karşılık verdim: -Tek şaka yapmayacağım konunun bu olduğunu biliyorsun Akşam? -S-sen ciddisin? -Evet neden ki? Kafasını çevirip dehşete oraya doğru baktı. Gösterdiğim çocuk cılız olmasına rağmen nasıl olduğunu anlayamadığım bir şekilde önünde hafif bir göbek vardı. Suratı, hafif uzun bir surattı. Burdan gördüğüm kadarı ile kaşları da birleşmek üzereydi. Burnunun aksine küçücük gözleri ve dünyada gördüğüm en kısa kirpiklere sahipti sanırım. Kemikli büyük burnunun ona hava kattığı düşünürken seyrek ve kısa saçlı o adam güldü. Ve ben o an fark ettim ki öndeki iki dişi diğerlerine göre daha önde ve uzun. Yerim ben seni tatlı şey! Belki aşık oldum diyerek biraz abartmış olabilirim kabul ediyorum. Ama ben "İnsan insanın dışını sever içine aşık olur." sözüne inananlardanım. Neden olmasın ki?All Rights Reserved