Bu ailede en küçük olmanın bedelleri vardı, eğer üç erkek kardeşin en küçük kızlarıysan hayatın senin değil annelerinin elindedir. Onlar tarafından yönetilen bir hayata sahipsindir, kendi hayatım deme gibi bir şansın olmaz.
Hayır deme gibi bir lüksün olmaz, yiyemediğin şeyleri yemek zorundasındır. Makyajsız, rahat bir şekilde dolaşamazsın evin içerisinde bile.
Asla bir kusurun olmamalı, mükemmel olmalısın her daim.
Yasaklar hayatımızda olmazdı çünkü biz kendi hayatımızı yaşamazdık, onların yönlendirdiği bir şekilde yaşadığımız için yasaklara gerek kalmazdı.
Kısacası Saral ailesinin üç kardeşin çocuklarından en küçüğü olmak, fazlasıyla çok zordu. Fakat benim gibi annesi tarafından nefret edilip hemde yönetilmek, bir işkenceden farksızdı.
Salonu es geçerek odama ilerledim, odama girdiğim gibi arkamdan kapıyı kapatarak yatağıma uzandım. Görevlerim vardı, mesela Instagram gibi. Oldukça fazla takipçim vardı, insanların anlamadığım bir şekilde Saral ailesinin üç erkek kardeşin en küçük kızlarına bir ilgisi vardı. Bana göre saçma gelse bile aileme göre bu fazlasıyla önemliydi.
Kapak Instagramdaki @yumurtakapaktasarim sayfası tarafından yapılmıştır✨
Bir kaldırımın köşesinde buldum hayalimi.
Gözlerimi kapattım, bıraktım avucuna kalbimi.
Dedi ki, sonuna kadar tutacak mısın elimi?
İçimden cevapladım, birlikte tırmanacağız tüm merdivenleri.
Mumlar üfledim, dilekler diledim.
Kayan her yıldızda adını sayıkladı dilim.
Ve o bana doğru tek bir adım geldiğinde
Ben hiç gitmesin diye bütün yolları denedim.
🏀
"Doruk?" dedim heyecanla. Bakışları yüzümde oyalanmaya devam ettikçe duramadım yerimde. Bir şey söyleyecekti. Bir şey söylemek için buradaydı. "Kaptın mı formayı?"
"Feza," dedi ve seri adımlarla ona doğru ilerlediğim sırada o da birkaç adım yaklaştı bana. Sadece ismimi söylemişti ama heyecanını yansıtması için bu yeterliydi. Devam etmesini beklerken kalbim yerinden çıkacak gibiydi. "Kaptık formayı."