Bir ödev verilmişti bize; umutlarımızı, özlemlerimizi, hayattan beklentilerimizi hatırlatacak veya çaresizliklerimize ışık tutacak, yazarken hayal kurduracak, hayallerimizi kağıda aktaracak bir ödev... Çok zor aslında yazarak anlatmaya çalışmak sustuklarımızı ama ödev bu yapılması da olası...
Her ödevin bir konusu,bir yazarı bazen bir anlatıcısı ya da jürisi vardır. Fakat aklıma gelen fikirler ne beni cezbediyor ne de sonu gelen hikayelere dönüşüyordu. Ne konusu beliriyor ne anlatıcısı beliriyordu satırlarda. Şiirler kadar parçalı, romanlar kadar düşündürücü, insanlar kadar farklıydı bu fikirler... Birden şu mısralar geldi aklıma belki de yeşil ışık oldu kağıda düşmesi gereken duygularıma... Ve böyle başladı hikayem bir kuş özgürlüğüne kavuşurcasına...
Binbir tane fikir vardı aklımda,
Hiçbirinin ucu birbirine değmeyen...
Birbirlerini kovalıyordu ama,
Sonuçsuz kalıyordu bu bütün kovalamaca...