Bu hikaye gerçeklere esasen yazılmıştır. Bir kısmı kendi başıma gelmiş, bir kısmı da arkadaşım, Meherremov Elçin'in başına gelmiştir. Hikâyenin geri kalan kısmı tamamen hayal ürünüdür.
Ben çok geçmeden doğru yolu bulmuştum. Arkadaşım, daha doğrusu, sınıf arkadaşım ise kendini intihar etmişti. Mektubunda olan son bir kaç cümle şöyleydi:
"Anne, baba. Sesler beni rahat bırakmıyor. Lütfen beni affedin. Dayanamıyorum. Kulağıma fısıldayan ses beni sizi öldürmeye zorluyor. Bunu yapamam. Ama kendimi öldürerek kurtulabilirim. O ritüeli yapmamam gerekirdi. Nenem de benim yüzümden öldü. Onun defterini ben çaldım. Her şey için üzgünüm. Elveda. Sizleri seviyorum..."
Ve arkadaşım, ritüelden 23 gün sonra bileklerini keserek intihar etti. Biz ritüeli tam olarak bir yıl önce, Nevruz bayramından iki hafta evvel yapmıştık. Elçin bana nenesinin defterini getirmişti. Bazı ritüeller içeriyordu. Ve bunun çok garip tarafı var. Defteri götürdüğü gece nenesi kalp krizi sonucu hayatını kaybetmişti...
- Sen benim lanetimsin
Dudaklarımdan dökülen sözlerle yeşil gözlerimi sanki ateşten bir parça olan gözlerine diktim
-Sen de benim mucizem sin...
(Kitap kapağını pintersten buldum)