Luke'u tek kelimeyle tanımlayacak olsaydım, bu kelime "yumuşak" olurdu. Dokunuşları tenimden adeta kayarak geçerdi. Bedenimde ondan geriye tatlı bir uyuşukluk kalırdı. Sabahları bana söylediği ilk şey "Günaydın." olurdu.
Calum'ı tek kelimeyle tanımlayacak olsaydım, bu kelime "sert" olurdu. Dokunuşları tenimden geçtikten sonra bile hala oradalarmış gibi hissettirirdi. Bedenimde ondan geriye tatlı sızılar kalırdı. Uyandığında bana söylediği ilk şey "Saat kaç?" olurdu.
Luke, beni Odessa; Calum, Olivia olarak bilirdi.