Her yeri maviye boyamak istiyorum.
Her yeri maviye boyamak,
hep gökyüzüne bakmak istiyorum.
Çünkü bir tek baktığımız gökyüzü ortak şimdi.
Çünkü bir tek gökyüzüne bakınca yitiriyor gerçekler ürkütücü yüzlerini.
Hep sağ tarafta durup,
"Sol yanımdasın biliyorum." demek gökyüzüne bakarken.
Biliyorum.
Bir kere bile yan yana yürümemiş olmamız bu sokaklarda,
benimle tam da burada şiirler okuduğun gerçeğini değiştiremez.
Çünkü hangi şiire değse gözlerim, hepsi senin sesin.
Hep "zaman" diyor sesin.
Her yeri maviye boyamak,
şiirler okumak,
hep gökyüzüne bakmak istiyorum.
"Duvarlarını aşıp, elini tutmaya çalışıyorum. Ve elini tuttuğumda seni aydınlığa çıkarana kadar bırakmayacağım."
O kadar zıtlardı ki, biri kor iken diğeri serinleten bir içim su gibiydi.
İşin aslı da buydu zaten. Denge zıtlık gerektirirdi. Yanarsan denge bozulur, yakarsan tek kalırsın. Onu olduğu gibi bırak, avuçlarına dolsun. Seyre dur, sustuğun zamanların acısını o çıkartır.
**
Genç kız, ölen babasının hattını kapatsa dahi yazmaktan vazgeçecek gibi durmuyordu.
Tek tik çifte döndüğünde kader çizgisi onun için bir kez daha kırıldı.
☯
"Susma. Çünkü dudağının üstündeki o çukur derinleştiğinde istesen de konuşamayacaksın."