Yavaşca elini kaldırdı ve elindeki bıçağı alnıma dayadı. Ben ne hissettim peki korkumu? Hayır... Daha çok sinir krizi geçirircesine gülüyordum . Gülerken dişlerim birbirine çarpıyor ve bedenim sarsılıyordu . Bedenim sarsıldıkça o keskin bıçak alnımın ince derisine batıp çıkıyor ve küçük yaralar bırakıyordu . Ama bu bana acı değil zevk veriyordu . Daha çok güldüm , daha çok sarsıldım ve daha çok battı ...Delirmişmiydim? Kesinlikle... Gözleri kapalıydı ve bir eli boynumdan tutuyor , diğer eli ise bıçağı alnıma dayıyordu. Gözleri kapalıydı , çünkü acı çekiyordu .Aşık bir psikopattı hatta şizofrendı . Öldürmek istemiyordu . Ama o aşık olamazdı ve bu saplantılı sevgiyi bitirmesi gerekiyordu . Onun hayatına asla aşk girmemişti o yüzden hayatına aşkı sokamazdı . Bıçağı tutan elleri titriyordu . Hatta bütün bedeni zangırdıyordu . Dişleri çarpa çarpa; "Seni seviyorum Selenga ama sende biliyorsun ki birisinin bu aşkı bitirmesi gerek"dedi ve alnımın ince derisinin üstünden bir şeyin içeriye doğru girdiğini hissettim , beynim patlıycaktı sanki , yavaş yavaş gözlerim kararmaya başladı ve etraf bulanıklaştı ardından , karardı . En son Lennart'ın acı dolu bakışları ile gözlerim kapandı...