Yavaşca elini kaldırdı ve elindeki bıçağı alnıma dayadı.
Ben ne hissettim peki korkumu?
Hayır...
Daha çok sinir krizi geçirircesine gülüyordum . Gülerken dişlerim birbirine çarpıyor ve bedenim sarsılıyordu .
Bedenim sarsıldıkça o keskin bıçak alnımın ince derisine batıp çıkıyor ve küçük yaralar bırakıyordu . Ama bu bana acı değil zevk veriyordu . Daha çok güldüm , daha çok sarsıldım ve daha çok battı ...Delirmişmiydim?
Kesinlikle...
Gözleri kapalıydı ve bir eli boynumdan tutuyor , diğer eli ise bıçağı alnıma dayıyordu.
Gözleri kapalıydı , çünkü acı çekiyordu .Aşık bir psikopattı hatta şizofrendı . Öldürmek istemiyordu .
Ama o aşık olamazdı ve bu saplantılı sevgiyi bitirmesi gerekiyordu . Onun hayatına asla aşk girmemişti o yüzden hayatına aşkı sokamazdı .
Bıçağı tutan elleri titriyordu . Hatta bütün bedeni zangırdıyordu .
Dişleri çarpa çarpa;
"Seni seviyorum Selenga ama sende biliyorsun ki birisinin bu aşkı bitirmesi gerek"dedi ve alnımın ince derisinin üstünden bir şeyin içeriye doğru girdiğini hissettim , beynim patlıycaktı sanki , yavaş yavaş gözlerim kararmaya başladı ve etraf bulanıklaştı ardından , karardı . En son Lennart'ın acı dolu bakışları ile gözlerim kapandı...
"Demek telefon görüşmesi yapmak için her şeyi yaparsın öyle mi?"
Başımı Hızla yukarı aşağı sallayıp
"Yaparım"
"O zaman cehennemine hoşgeldin küçüğüm"
Benden en fazla ne isteyebilirdi ki?
Telefona ihtiyacım vardı hemde en kısa sürede
Bir telefon görüşmesi için her şeyi yapacaksın deseler hayatta inanmazdım
Demek ki büyük konuşmamak gerekiyormuş
hikaye adı üstünde sert olacak sonra tecavüz falan diyen burdan sonrasını okumasın yoksa engeli basarım
Hikaye (BxB) olacak ve kapalı cezaevinde geçecek
Gerçek kurum ve kuruluşlarla alakası yoktur