Belgrat ormanının içinde ufak bir evde yaşayan fakir bir aile vardır. Elinden her iş gelmesine ve her yere başvurmasına rağmen işsiz kalan ancak kendisini ve ailesini geçindirmek için kendi eliyle yaptığı oyuncaklarını satarak para kazanmaya çalışan bir baba, fakirlikten ve hastalıktan bitkin düşmüş bir anne ve onların herşeyden daha çok sevdikleri küçük çocukları. Çocuk fakir olduğu için üstü başı dağınık, pis bir çocuktur ve bu yüzden okulda ki hiç bir çocuk onu sevmez, hatta onu döverler. Bir gün çocuğun babası bu duruma sinirlenip okula gider müdür ile görüşür ancak müdürden olumsuz yanıt alır. Baba üzgün bir şekilde okuldan çıkarken bir kaç tane çocuğun oğlunu dövdüğünü görür. Koşarak çocukların yanına gider ve çocuklara vurur. Çocuklar kaçar ve durumu ailelerine söylerler. Bu çocuklardan birinin babası çok büyük bir mafya idir. Bu duruma çok sinirlenir ve adamları ile birlikte çocuğun evine doğru yola koyulur. Mafya babası ve adamları eve vardıklarında çocuk dışarıda dolaşıyordur ve silah seslerini duyarak hemen eve doğru koşmaya başlar. Eve vardığında ise evin ve ormanın bir kısmının yanmakta olduğunu görür. İçeriye girmeye çalışır ancak tam o sırada yüzüne ateş düşer ve yüzünün bir kısmı yanar. Bu yanık ayrıca çocuğu sağır eder ve capgras denilen bir akıl hastalığınada yol açar. Çocuk evden çığlıklar içinde uzaklaşır ve o günden sonra oraya gelen herkese onları acı dolu korkunç bir ölüm tattırmak için yemin eder. "Onun oyuncaklarını ormanın girişinde bulabilirsiniz"