#ejderha - 1 08.11.2020
#fantastik - 2 23.12.2020
#macera - 5 13.05.2021
Ejderhalar, şamanlar, insanlar, büyücüler, elfler, şekil-değiştirenler ve avcılar... Asırlarca var olmaya devam ettiler, var olmaya da devam edecekler. Ancak doğanın kanunu bellidir; güçlü olan hayatta kalır. Bu ihtişamlı varlıklardan geriye sadece insanlar, ejderhalar, büyücüler ve elfler kaldı.
Peki böyle güçlü bir hayatta kalma savaşının döndüğü dünyada bir ejderha, bir insanı sevebilir mi? Bir insan, bir ejderhanın sevgisine karşılık verebilir mi?
Alwyne Bodenolf, Thiodan krallığındaki gelmiş geçmiş en güçlü ejderha; belki de var olan en güçlü ateş ejderhası. Henüz genç bir ejderha olmasına rağmen sahip olduğu savaş öfkesi ve gücü ile ejderhaların varlığının bilindiği tüm topraklara sadece isminin anılmasıyla bile korku salan bir ejderha.
Thaleia Gamorvan, dokuz yaşından beri yeni ailesi olarak kabul ettiği ejderhalar tarafından büyütülen ve eğitilen bir insan. Bu vahşi yaratıkların arasında hayatta kalabilmesi için güçlü ve acımasız olması gerektiğinin farkında. Ejderhalar arasında hayatta kalabilmek için Ejderkatili unvanını henüz on dört yaşındayken kazanan bu insan, her daim savaşmaya hazır bir savaşçı olarak yetiştirildi.
Alwyne, birçok sırra ve sonu gelmeyen güçlere sahip; Thaleia, damarlarında akan kanın getirmiş olduklarına sahip tek kişi. Sahip oldukları kana susamışlık dışında ortak noktaları olmayan bu iki varlık en sonunda tek bir gaye için bir araya gelecekler; hayatta kalmak ve ailelerini her ne pahasına olursa olsun korumak.
Ejderhanın Notları serisinin ilk kitabıdır.
Yayınlanma tarihi: 24/05/2020
Pera, arkadaş grubuyla kış kampına katılırken, içinde tarifsiz bir huzursuzluk kol geziyordu.
Avrupa'nın en yüksek dağı Mont Blanc'un karlı etekleri, kızıl granitleri, sivri buzulları ve göz alıcı zirvesiyle birlikte bir sürprizi daha vardı.
Büyülü bir evrenden gelen ve kanlı bir görevi tamamlamak için orada bulunan dört adam.
Neşeli kampları bir anda rayından çıkarken, önce en yakın
arkadaşının ölümüyle sarsıldı Pera.
Mont Blanc'da hiçbir şey olması gerektiği gibi gitmedi. Neşeli kahkahaların yerini ölüm çığlıkları, sıcak şarap kadehlerinin yerini soğuk, açlık ve dehşet verici bir kaçış aldı.
Ancak o adamlardan biri, diğerlerinden farklıydı.
Gözleri siyah bir okyanusu anımsatan, tehlikeli ve gizemli adam, Ante Davies...
"Sakalları, gözleri ve keskin çene hattı... Çehresini oluşturan her ayrıntı bir hikaye gibiydi. Ve ben o karanlık hikayede kaybolmak üzereydim."