İNTİHAR ANLAŞMASI
  • LECTURAS 5,236
  • Votos 364
  • Partes 10
Regístrate para añadir İNTİHAR ANLAŞMASI a tu biblioteca y recibir actualizaciones
or
#221ölü
Pautas de Contenido
Quizás también te guste
YARALASAR(Kitap Oldu) de Maral_Atmc6
55 Partes Continúa
"Soyun!" "Ne?" Yaşlı adam oturduğu masada kaşlarını çatmıştı ki yanındaki kadın tebessüm ederek bana döndü. "Sadece hırkanı çıkar ve bize sol kolunu göster." Tedirginlik içinde onlara baktığımda uzun bir masada oturan toplam on kişi görmüştüm. Ben kapıya yakın bir yerde duruyordum ve yanımda benimle aynı yaşta olan altı çocuk daha vardı. Sağımdaki kızın sol kolundaki yarasa damgasını gördüğümde sertçe yutkundum. Aynı damgadan benimde kolumda vardı. "Neyi bekliyorsun?" Bu soğuk ses yaşlı adamın sağ tarafında oturan kişiden gelmişti. Başını önündeki dosyadan hiç kaldırmadığı için yüzünü iyi göremiyorum. Hırkamı çıkardığımda benimle aynı hizada duran çocuklar koluma baktı. "Sende Yarasalardan birisin." Yaşlı adamın sesi huzursuz çıkmıştı. "Nasıl damgalandığını hatırlıyor musun?" Yine o adam konuşmuştu ve hâlâ başı önündeki dosyadaydı. İyi hatırlıyordum. "Hayır." Onlara güvenmiyorum. Cevabım ile kalem tutan eli hareketsiz kalmış fakat başını kaldırmamıştı. "Artık bizi neden buraya getirdiğinizi açıklayacak mısınız?" Yanımdaki çocuklardan biri konuşmuştu. Yaşlı adam sıkıntıyla bir nefes alarak bizlere baktı. "Aslında hepiniz aynı çocuk yurdunda bir zamanlar kaldınız. Peşinde olduğumuz biri var ve o yurttaki otuz çocuğu damgaladı. Şimdi yeniden ortaya çıktı ve Yarasaları bulup hepsini öldürüyor." Sanırım Yarasalar biz oluyorduk. "Bizimle işbirliği yapmak zorundasınız, tabii yaşamak istiyorsanız?" Masadakilere döndü. "Herkes kendi eğiteceği çocuğu seçsin. Unutmayın seçeceğiniz çaylaktan siz sorumlusunuz." Burada neler olduğunu anlamıyorum. Masadakiler bizi incelerken o başını hiç kaldırmayan adamın sesini duydum. "Gözlüklü kızı ben eğiteceğim." Burada gözlük takan sadece bendim.
Hacker de Son_anka
87 Partes Concluida
"Kahretsin! Bu nasıl bir sistem!?" Sinirle arkama yaslanıp ellerimle yüzümü avuçladım. Saatlerdir sisteme giriş yapmakla uğraşıyordum ama bir türlü giremiyordum. Sistemleri fazla kuvvetliydi. Hemde bir şirkete göre fazlasıyla kuvvetliydi. Bu daha çok şüphelenmeme neden oluyordu. Tam tekrar deneyeceğim sırada telefonum çaldı. Arayan Maske idi. Telefonu hızlıca açtım. "Ne buldun?" Ses değiştirme cihazını kullanıyordu. Bu yüzdende sesi çok cızırtılıydı. "Daha giriş yapamadım." Yürek yedim belki de ama doğruyu söylemiştim. "Şafağa kadar kayda değer bir şey bulamazsan kendine kaçacak delik ara." "Efendim, sistemleri çok güçlü. Normalde bu kadar uzun sürmezdi. Lütfen, biraz daha süre verin." "Sana yeterince süre verdim." "Bir gün daha efendim. Lütfen." Telefondan cızırtılı sesler gelmişti. Sanırım nefes veriyordu. "Yarın şafağa kadar vaktin var." Bir şey dememi beklemeden telefonu suratıma kapatmıştı. Hızla tekrar işe koyuldum. Umarım yarın şafağa kadar kayda değer bir şey bulabilirim... (Bu kitabı okuyan/okuyacak olanlar size başta saçma gelse de sonradan ileriki bölümlerde ne olduğunu, neden olduğunu açıklıyorum! Çok saçma, bu ne ya, ne alaka, tarzında yorumlar yapmadan önce sabırla diğer bölümleri okumanızı rica ediyorum! Arada sırada yine de saçmalıklar olabilir, ki bu çok normal bir sürü kitapta var, onlar içinse şimdiden özür dilerim!) * 17/02/2023 Notu: Kitap düzenlenmiştir! *
Quizás también te guste
Slide 1 of 10
Kayıp Pusula  cover
OYUNCAK MÜZESİ (+18) cover
Çılgın Saplantı cover
𝗞𝗜𝗦𝗔𝗦 cover
Mafya'ya Mahkum +18  (BxB) cover
KUZEY (+18) Düzenleniyor  cover
MAHKUM cover
YARALASAR(Kitap Oldu) cover
Hacker cover
12:30 SEANSI cover

Kayıp Pusula

39 Partes Continúa

Bora'nın üzerime gelen adımlarıyla birkaç adım daha ondan uzaklaşmak istesem de yatağa çarpan bedenimle durmak zorunda kaldım. Gözlerimin derinine bakan yeşlilleri alev alevdi. Tüm o sinir ve öfkesinin aksine dışarı yansıttığı duruşu fazlasıyla sakindi. Belime sardığı kolundan kaçmak istesem de tutuşu fazlasıyla sertti. "Yerinde durmalısın bence Mira. En azından kendi iyiliğin için bunu yapmalısın." Boynuma yaklaştırdığı dudaklarıyla tenim bir anda alev aldı sandım. Yanıma yaklaştığı her an kalbim daha hızlı kan pompalayarak,vücuduma daha fazla ısı yayıyor olabilirdi. "Bora." Diyerek ondan uzaklaşmak istesem de dudağımın üzerine yerleştirdiği parmağı konuşmama izin vermeden tekrar susmamı sağladı. Kulağıma yaklaştırdığı dudakları her sözcüğünde tenimle ufak ufak temasta bulunuyordu. "Kokunu alamadığım her an, teninde soluklanamadığım her saniye deliriyorum ben Mira. Sen öyle bir yanlış yaptın ki bana tüm bunların bir cezası olmayacağını mı düşündün yoksa? Ama merak etme sana öyle bir ceza vericeğim ki üzerinden kırk yıl bile geçmiş olsa sana yaşattığım her duyguyu tıpkı dün kadar net bir şekilde hatırlayacaksın." Belime sıkıca sardığı kolu tüm tüylerimi ayağa kaldıran sözlerinin ardından beni daha çok kendine çekerek bedenini bedenime yasladı.