Çocukluğumuzda ne güzeldi her şey,masumluk,saflık duyguları kutsaldı ama büyüdükçe her şey değişiyor ,insanlar acımasızlaşıyordu.Yalan söylemek,kalp kırmak,menfaatler üzerine hayaller kurmak,aldatmak hayatımızda rutin hale gelir oldu.
Ne zaman bu kadar düştük,ne zaman bu kadar çıkarcı olmaya başladık bilmiyorum ama şunu söyleyebilirim ki büyüyünce geçer dedikleri mutluluktu galiba çünkü büyüdükçe daha az gülüyor daha çok ağlıyorduk.Gözlerimizden akan her yaş için birilerini suçluyoruz.Belki de birilerini suçlamak içimizi rahatlatıyordur kim bilir...
Peki ben kim miyim?Ben Ceylin Aslan, Aslan'lar ailesinin tek kızı.Hayatımı ailem ve 3 çocukluk arkadaşıma adadığımı söyleyebilirim.Mira,Emre,Berkay ve ben küsmeyi eğlence olarak kullanan,aksiyonu hayatımızdan eksik etmeyen 4 kafadarız.Aramızda kalsın ama bize kim hayır diyebilir ki.Hepimiz GÜNDOĞDU Kolejinde okuyorduk.Ha birde okulumuzun her yıl düzenlediği okullar arası ses yarışması var ve ben bu yarışmanın yegane yarışmacılarındanım.
Ekim Turan KUZEY Koleji'den ses yarışmasına katılan ve geçen sene ilk üçe kalıp birinci olan Küçük Bey.
-Onların hikayesi böyle ,sende hikayemize katılmak ister misin? O halde ne duruyorsun hadi harekete geççç...-
ASKIYA ALINDI. YAKIN ZAMANDA DEVAM EDECEK.
"Ne iş yaptığımı sormadın?" dedi sorarcasına.
"Mesleğinden önce merak ettiğim başka sorular vardı."
"Alabildin mi peki cevabını?" diye sordu.
"Evet."
"Sonuç ne peki?" diye merakla sordu bu kez. Dirseği masaya yaslıydı ve diğer eli hafif kirli sakallarını kaşıyordu. O an benden beklenmeyecek bir cesaret ve netlikle cevap verdim.
"Sen tam da evlenilecek adamsın."