Sirius, aydınlığı karanlığa esir etti... Bir şimşek, bir gök gürültüsü, ardından sanki hiç yağmamışçasına yağan yağmur... İşte o şimşek benim feryadım, yağan yağmur ise benim koyu yeşil gözlerimden akan damlalardı. Ben Esin SOYLU kapattım gözlerimi ve gökyüzüne meydan okudum. Tıpkı gökyüzü gibi karanlıktım ama aynı zamanda gökyüzünün bir köşesinde saklanan sönük bir yıldızdım. Yalnızdım, ölmüştüm ve beni asıl dünyama götürecek olan Siriusumu bekliyordum. Birden karanlık oldu ve tekrardan aydınlık. Parlayan Sirius gök ile yeryüzünü birleştiren bir kapı oldu. Kapıdan bana doğru bir el uzandı. Tek görebildiğim bu el ve tıpkı benimkiler gibi olan bir çift koyu yeşil gözdü. Uzatılan o eli tutmam için adeta bir güç beni zorluyordu. Ben ise o gözlerin esiri olmuş bir halde teslim oldum ve ellerimi ona sıkıca tutunmak için uzattım. Koyu yeşil gözler birden kapandı ve ellerim iki yanıma düştü. Sonra gökyüzü kulağıma kahkahayla fısıldadı ve her şey koyu bir sessizliğe büründü.. Tasarım Tilki Tasarım'a aittir.
24 parts