"Aşk bir insanı yere yıkabilir,onu tekrar ayağa kaldırabilir,onu yeniden rezil edebilir..."
Hak verdi Min Yoongi bu cümleye,tam da onun olduğu durumdu bu. Önce Jimin'e olan aşkından yere yıkılmış,tekrar Jimin'e olan aşkı onu ayağa kaldırmıştı.
"...Bugün bakarsın başkasını sevmiş,yarın seni,öbür gün onu! Böyle kararsızdı aşk. Koparılması imkansız bir mühür mumu gibi dayanıklı da olurdu,ölüm saatine kadar tıpkı sönmez bir nur gibi parlardı da; ölümsüzdü bu kadar. Peki neydi aşk? Ah,yıldızları gökte,korkuları yerde,bir yaz gecesi gibidir aşk!"
Min Yoongi hayranlıkla Park Jimin'i dinliyordu. Park Jimin'i üzgün çıkan sesini fark etmişti. Çaresizlik vardı sesinde.
"Beni belki de hiç fark etmedin,belki bu söyleyeceklerimden bile habersizsin. Bu yüzden sana karşı olan duygularımdan bahsediyorum burada,çünkü ben korkağın biriyim. Burada dediklerimin hiç birini yanına gelip de söyleyemem,üzgünüm... Sana olan aşkıma dayandım ben,sana olan aşkımla halen ayaktayım. Bu sefer Hamsun'un sözlerinden bir diğerini dinleyicilerime değil,bir tek sana bahşediyorum.
'Tanrı'nın ilk kelamıdır aşk. Tanrı'nın zihninde belirlenen ilk düşünce!''
Acıyla dinledi Min Yoongi,yıkılmışlıkla. Zaten bunun olacağını bekliyordu,sadece yerini ve zamanını bilmiyordu. O'na sahip olamayacağının bilincindeydi.
Daha fazla dinlemek istemiyordu Yoongi. Hızla radyoyu kapatıp eski yerine,yatağının altına koydu. Yorganının içine girdi ve başına kadar çekti yumuşak yorganını. Gözlerini yumdu. Uyuyacaktı,tek ihtiyacı olan buydu. Duyduklarını unutmanın belkide tek yolu uyumaktı. Lakin,Park Jimin konuşmaya devam ediyordu.
"Aşk hıçkırık gibidir ve birden gelir!"
Burnunu çektikten sonra kendi dediğine kıkırdadı Jimin.
"Ve Min Yoongi,sen kalbime birden geldin..."
Şehvet ve tutku için aşık olmak mı gerekliydi?Atlas Kuzey bekarlığa veda partisinde hiç sevmediği bir kadına dokunarak aslında şehvet ve tutku için sadece aşkın değil nefretin de yeterli olduğunu öğrenicekti.
Seçil Sezgin'le şehvet , tutku ve nefretin içiçe olduğu bir hayata istemeden de olsa adım atıcak , bağımlısı olucaktı.