Bu alan geniş ele alınması ve üzerinde durulması gereken, aynı zamanda özel bir ilgiyi, birikimi isteyen ihmale gelinmeyecek özel bir alandır. Hem kaynak hem de deneyim yönünden bu konuda çok eksiğimiz var. Çünkü dikkat eksikliği yaşayan, hiperaktif (kıpır kıpır çocuk) ve özel gereksinimli çocuklara ulaşmanın zorluğunu yaşıyoruz. Zaman hepimizin en çokta çocuğun aleyhine işliyor. Çocuğun kıymetli zamanında doğru rötuşlarla hayatına yön vermezsek toplumda çocuğu kaybetmiş oluruz. Bu çocuklarla ilgili yapılan her çalışmayı toplum, aile ve eğitimciler desteklemeli, her çalışma değer arz etmelidir.
Bu kitabı yazmamdaki amaç, 9 yıllık bir çalışmanın neticesinde özel gereksinimli ve/veya DEHB tanısı almış çocukların ihtiyaç duydukları önemli noktalara bir eğitimci gözüyle değinmekti. Eğitim süresince çocuğun nereden nereye geldiğinin örneklerini, tanıların (DEHB, OTİZM, ÖZGÜL ÖĞRENME GÜÇLÜĞÜ, ASPERGER, DOWN SENDROMU) geniş bir yelpazede ele alındığını, ailelere ve eğitimcilere düşen görevlerin neler olduğunu, bu süreçte karşılaşacağı sorunları nasıl aşacaklarını öneriler doğrultusunda başvurabileceği bir kaynak olmasını arzu ettim.
Tarık GÖZETEN
Özel Eğitim Öğretmeni
"Lütfen... Hayır," dedim adımlarım geri geri giderken. Buradan uzaklaşmalıydım. Silahtan, bağlı adamdan, karşımdaki gözü dönmüş adamdan... Hepsinden kurtulmam lazımdı. Başıma ağrı saplanmıştı ve başım dönüyordu. "Lütfen. Gitmek istiyorum."
"Pekala. Demek sen yapamıyorsun ama biri yapmak zorunda," dedi mavi gözlerini üstümden çekip, bağlı adama yönlendirirken. "O zaman ben yaparım."
Ne yapmaya çalıştığını anladığımda ise her şey için çok geçti. Silahı tutan kolu havalandı, durmasını söylememe fırsat vermeden parmağı tetiğe ulaştı ve ucunda susturucu olan silah patladı.
Korkuyla açılan gözlerimden gözyaşı döküldüğünde ise hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını biliyordum.
"Bunun suçlusu sensin, Doğanay."
Ruhuma damlatılan karanlık büyüdü ve altında kaldı.