"Süleyman!" Gecenin ıssızlığında yankılanan bu çaresiz feryadın sahibi dizlerinin üzerine çökmüş, geri getirebilircesine sarstığı kardeşini sonsuzluğa dek kucağında tutabilecek Mahmut'du. Sokak lambasının belli belirsiz ışığında bedeni sarsılıyordu. Polis arabasının çıkardığı kulak tırmalayıcı siren sesi ile ambulansın çıkardığı acı ses birbirine karışıyordu. Mahmut'un uzun bir süre için son özgür gecesini hatırlarken sirenler kafasında sürekli çalmaya devam edecekti.