İçime o kadar çok şey attım ki... Acılarımı kırgınlıklarımı insanlardan saklamak istediğim her şeyi içime attım. İçim gerçekleşmeyi bekleyen doğal afet gibi... insanlar bayram gelince mezarlıklara giderken ben içimdeki mezarlıktan çıkamıyordum. İçim leş , içim ölen kız çocuğunun cesedini taşıyor... tam tamına on yıldır yaşadığım matemin acısı hiç geçmiyordu. Ruhum katillerini arıyordu adeta ama ne fayda ölen geri dirilir mi kırılan bardak birleştirilse bile su sızdırmaz mıydı?
Ruhum enkaz, ruhum matemli, yaralı , kırık, masum...