BAŞER'İN URAL'I
  • Reads 8,769
  • Votes 516
  • Parts 10
  • Reads 8,769
  • Votes 516
  • Parts 10
Ongoing, First published Jul 10, 2014
"KURŞUN"un ikinci hikayesi sayılmakla beraber, başka bir karakter üzerinden ilerleyen bir hikaye Başer'in Ural'ı. Bu sefer ana karakterimiz Olcay Başer.

*

(KURŞUN'dan)

Birden gözlerim Olcay'a kaydı. Kıza bakıyordu. Hem de pür dikkat ve aynı... Bartu'nun bana ilk zamanlar baktığı gibi. Yapma Olcay ya.
Kıza döndüğümde hala bana baktığını gördüm. Eh, hadi benden sana bir hediye Olcay. "Her şey için teşekkür ederim. İletişim bilgilerini alabilir miyim, yardıma ihtiyacın olursa her zaman aramanı isterim. Beni ya da Olcay'ı arayabilirsin."
"Ah, hiç gerek yok, teşekkür ederim. Ben bir şey yapmadım." dedi mahcup mahcup. 
"Olur mu öyle şey. Lütfen, en azından teşekkür için sizi bir yemeğe davet etmeme izin verin." dedim gülümseyerek. "Sevgilim sizinle değil başkasıyla konuşmuş olsaydı kim bilir şimdi nerede olurdu, lütfen beni geri çevirmeyin."
Kız bu sefer kısa bir süre düşündü ve sonra bana olumlu anlamda kafasını salladı. Ben de mutlu bir gülümsemeyle telefonumu ona uzattım. "Zamanı ve yeri konuşuruz."
Başını salladı yeniden ve numarasını yazdı. 
"Affedersin, adın..." dedim soru sorar gibi.
"Ayris Ural."
All Rights Reserved
Sign up to add BAŞER'İN URAL'I to your library and receive updates
or
Content Guidelines
You may also like
GECENİN İZİ by hisssizyazar
36 parts Ongoing
Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....
You may also like
Slide 1 of 10
Kaybolan Yıllar| Asker & Savcı cover
GECENİN İZİ cover
Fındık Tarlası cover
itiraz / bxb cover
GÖNÜL ŞİFASI cover
PİNHAN MAHALLESİ  cover
AYNI BIÇAĞIN SIRTINDA (+18) cover
Kara Gül  cover
İMDADIM cover
SARRAF cover

Kaybolan Yıllar| Asker & Savcı

49 parts Ongoing

Geçen yıllar yaşanılan her şeyi unutturur muydu? Akan giden zaman, aradan geçen onca gün birbirini seven iki kişinin içindeki aşkı bitirir miydi? Ya iki taraftan biri mezara girse, hiç kavuşamayacağını bile bile bir insan bir insanı sevmeye, beklemeye devam eder miydi? Aşk gerçekten bütün engelleri aşar mıydı? Asker & Savcı kurgusudur. Kapak ve içerik şahsıma aittir.