Christopher Adams, soylu bir aileden gelen, şımarık ve popüler bir lise öğrencisidir. Tek çocuk olması, ailesinin onu şımartmasına sebep olmuştur. Chris, ailelerin sahip olmasını istemeyeceği türden alışkanlıklara sahip olan, okulun en büyük zorbalarındandır. Ve hayatı dibine kadar yaşamaktadır.
Leila Blue Roberts, arka planda kalıp, kendisini dünyadan soyutlamış, sıradanlığın dışında bir genç kızdır. İnsanlardan uzak kalarak hayatta kalmanın bir yolunu bulmuştur.
"Yüz yüzeydik. Gözleri gözlerime değiyor gibiydi. Okyanusu, elamı okşuyordu. Beyaz teni, güneş saçlarıyla bir ahenk içindeydi. Sağ irisinin alt köşesinde minicik bir gri nokta vardı. Bunu yeni fark ediyordu elam. Diliyle kiraz dudaklarını yalayıp dudaklarını ıslattı. Resmen, gel beni öp, diyordu. Ama yapamazdım. Dün onun güvenini yeterince kaybetmiştim. Kazanmaya çalışmam gerekirken kaybedici tavırlar sergilemeye devam etmek büyük aptallıktı.
Ben de zaten aptaldım.
Dudaklarım aralandı. Ona daha da yaklaştım. Aramızda milimetrelik bir mesafe vardı. Dudaklarımı kulağının kenarına dayayıp fısıldadım; "Leila, gece yarısı güneşinden bile güzelsin."
Bir kaldırımın köşesinde buldum hayalimi.
Gözlerimi kapattım, bıraktım avucuna kalbimi.
Dedi ki, sonuna kadar tutacak mısın elimi?
İçimden cevapladım, birlikte tırmanacağız tüm merdivenleri.
Mumlar üfledim, dilekler diledim.
Kayan her yıldızda adını sayıkladı dilim.
Ve o bana doğru tek bir adım geldiğinde
Ben hiç gitmesin diye bütün yolları denedim.
🏀
"Doruk?" dedim heyecanla. Bakışları yüzümde oyalanmaya devam ettikçe duramadım yerimde. Bir şey söyleyecekti. Bir şey söylemek için buradaydı. "Kaptın mı formayı?"
"Feza," dedi ve seri adımlarla ona doğru ilerlediğim sırada o da birkaç adım yaklaştı bana. Sadece ismimi söylemişti ama heyecanını yansıtması için bu yeterliydi. Devam etmesini beklerken kalbim yerinden çıkacak gibiydi. "Kaptık formayı."