Elimi asker selamı gibi yapıp gözüme güneş gelmesini engellerken yine de gözlerimi kısmıştım. -Lan! Şaşkın ve korkulu çıkan sesimle Güneş ve Beste'de çatıya bakmışlardı. Ayağa kalkıp okula doğru biraz yaklaştım ve çocuğa bağırmaya başladım. -Birader sen aptal mısın acaba ne işin var orda? Benimle aynı yaşta hatta karşı sınıfta olan bir çocuktu bu. Simasını tanıyıp adını bilmemem... Tam bana göre bir hareket. Bağırmamla, pardon anırmamla ilgi odağı olmuştuk. -Evet aptalım! Ve bu aptallığa bir son vermem gerekiyor değil mi! Ağzını yaya yaya konuşması ile sarhoş olduğunu belli eden çocuğun söylediği şeyle gözlerim büyüdü. -Ula gerizekalı içki içilip ölünür mü! Bari tövbe etseydin aptal!