Ağzımda yanık tadıyla uyandım. Sanırım çok kötü çarptım çünkü kafam zonkluyordu. Elbisemin yırtılmış olduğunu fark ettim sonra. Bacaklarım çırılçıplak, samanların gölgesi üzerime düşüyor. Elim ister istemez yüzüme gitti. Ne de olsa çok zor durumda bile olsanız iyi cadılar her zaman temiz olmalıdır. Ellerim, temiz olduğuna karar verene dek yüzümde gezindi. Sonra aklım birden başıma geldi. Temizliği unut gitsin, neredeydim ben? Etrafımda, sazlıklardan ve sıcak güneşten başka hiçbir şey yoktu, ne bir canlının yaşadığına dair bir belirti, ne de buraya nasıl geldiğime dair. Yavaş yavaş kendime geliyordum. Yaşananlar tüm çıplaklığıyla beynimi kemiriyordu. Olanları görmezden gelemiyordum ve bu bana acı veriyordu.Bir insanın bileğini yakmıştım! Ben, bir iyi cadı adayı, birini yakmıştım! Üstelik ne kadar kendimi korumak amacıyla saldırmış olsam da bunu istemiştim. Durun bir dakika, ben insan mı olmaya başlıyorum?