KARANLIK SIRLAR(Düzenleniyor)
  • مقروء 5,512
  • صوت 824
  • أجزاء 19
  • مقروء 5,512
  • صوت 824
  • أجزاء 19
مستمرة، تم نشرها في يولـ ١٢, ٢٠١٤
Karanlık....
İnsana huzur veren sonsuz bir uçurum...
Hiç kimsenin gerçek yüzünün görülmediği gizemli bir yer...
İçindeki duyguların korkusuzca dışa vurulmuş hali...
Bir insanın karanlığa aşık olması mümkün mü?
Nasıl aşık olabilir bir insan karanlığa?
Yada nasıl korkar sebepsizce ondan?
Peki ya ikiside aynı anda oluyorsa;
O zaman bir başkasınının karanlığı olabilir misin korkusuzca??

-Tüm Hakları Saklıdır.®-
جميع الحقوق محفوظة
قم بالتسجيل كي تُضيف KARANLIK SIRLAR(Düzenleniyor) إلى مكتبتك وتتلقى التحديثات
أو
#501kayıp
إرشادات المحتوى
قد تعجبك أيضاً
GECENİN İZİ بقلم hisssizyazar
42 جزء undefined أجزاء مستمرة
Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....