O gece benim mihrabımdı. Soyuma veraset edecek kişinin gelememesi beni çaresizliğin doruklarına taşımıştı. Yakalanacığım korkusu içimde şiddetlenirken kan sirkülasyonum rutin halinden çıkmış beni buhrana sürükleyip dumura uğratmıştı. Aklımın ve kalbimin devinim yaşadığı ânı idrak ettiğimde düşüncelerimi beni çıkmaza sürüklerken bulmuştum. Yıllar boyu uğraş verdiğimiz şey bir çocuğumuzun olmasıydı. Fakat olmaması kaderin bir sillesiydi. Her yolu denesek de tüp bebek vs. ama çıkmaz yolun sonunda gibiydik. Eşim ve ben ne kadar avunsakta hayatta bir çocuğumuz olamayacağını biliyorduk. Ama ben öylesine marjinal bir şey bulmuştum ki tekrar bir çocuğumuz olacağı düşüncesi içimde zuhur etti. Bulunduğu tozlu lahitinde o tefekküre can verip hayat vermiştim. Aynı benim gibi soyu tükenmekte olan aslanların, soylarını devam ettirmemiz için onların döllerini sakladığımız cam ünitelerden birini habersizce aldım. Bunlardan çok yoktu bir taneden kimseye zarar gelmez. America'da görev yaptığım yer Special Veterinary Medicine Hospital de bir veterinerdim. Geniş çaplı araştırmam hayvan genlerinin insanlar üzerinde çoğalma etkisini yarattığı üzerineydi. Netice olarak bir hayvan dölünü insana enjekte ederseniz ortaya bir canlı çıkacağı kesin gibi görünüyordu. Döl ünitelerinden bir tanesi alıp hastaneden gizlice çıktım. Eşim Gwen'e ondan habersiz enjekte edeceğim bu ünite benim soyumun varisinin kanıtıydı.All Rights Reserved
1 part