"Dudaklarınızdan dökülen kelimelere mi?Ne yani onlara mı inanmamı istiyorsunuz benden?" Diye sordu adam... Kız şaşkınca bakıyordu karşısındaki adama ne diyordu böyle daha adını bile bilmediği bir kızın söylediklerini nasıl yalanlayabiliyordu böyle? Konuştu tekrar delikanlı zihnindekileri okumuştu sanki yanındaki masum kızın "Bakın küçük hanım kelimelerin anlattıkları yalan asıl gerçek gözlerinizde. Onlar yalanlayamaz, onların kaçışı yoktur siz yorgun değilsiniz siz ölüyorsunuz... Bir çok hüzün bulutu var gözlerinizde ardından gelecek şiddetli fırtınanın habercisi olan bulutlar yıllardır birikmiş damlaları yeryüzüne bırakacaklar birazdan... Ve sizin bir omuza ihtiyacınız olacak benimki seve seve hizmet eder size buyrun... Genç kız gözlerini kırptı bir kaç kez sonra kapatıp gözlerini derin bir nefes çekti içine adamın haklı olması yanan yüreğine tuz eklemişti sanki gözlerini açtı hızla ve dediği gibi bıraktı yağmurlarını yeryüzüne sonra şiddetlendi yağmur ve sonra fırtınaya dönüştü genç kız kollarını sıkı sıkıya sardı tanımadığı bu genç adama yüzünü boynuna gömdü. Ardından delikanlı sardı kollarını küçük kıza. Dakikalarca saatlerce kaldılar öyle. Zaman anlamını yitirdi, kadın yağmurlar yağdırdı, adamın kurak çöllerinde papatyalar açtı...All Rights Reserved