Sinirli Sinyor
Yakın Markaj bölümümüz için Fenerbahçe efsanesi Can Bartu'nun evine gitmiştik. Başka bir röportaja gitmek durumunda olduğu için fotoğraf editörümüz Barış Tekin'in yerine, genel yayın yönetmenimiz Mustafa Sapmaz'ın ricasıyla Serkan Şentürk adlı bir fotoğrafçı bana eşlik ediyordu. Serkan, Fenerbahçeli olduğunu ve kahramanının da Can Bartu olduğunu söylüyor ve "O olduğu için işimi bırakıp geldim" diyordu.
Röportaj güzel gitti ve Sinyor (ki bu lakaptan nefret ettiğini o gün öğrendik) her soruya yanıt verdi. Fotoğraf çekimi de iyi gidiyordu; ta ki en fazla beş kare çekene kadar! Serkan hem en iyi pozu yakalamaya çalışıyor hem de sayfa tasarımını yapacak arkadaşlarımıza bol bol seçme şansı yaratmak istiyordu. Ancak herhalde gazetecilerin iki üç kez denklanşöre basmasını yeterli bulduklarını gözlemlemiş olan Bartu yeni bir poz önerisine "Yeter artık! Sen de ne beceriksiz adamsın; hâlâ çekemedin!" şeklinde bir çıkış yaptı. Neye uğradığını şaşıran Serkan acele bir şekilde çekimi bitirdi ve kendimizi dışarıya zor attık. Dönüş yolunda Bağdat Caddesi'nde yürürken Serkan bir yandan bana dert yanıyor, bir yandan da "Artık Can Bartu'dan nefret ediyorum" diye söyleniyordu.