Nerede olduğumu bilmiyordum. Etrafta deli gibi koşuşturan insanlar vardı. Omzuma dokunan bir el hissedince korkuyla başımı kaldırdım. Kimse beni görmüyordu, ben görünmezdim. '' Tamam, tamam Roseline rahatla, ben buradayım.'' '' Edward, neler oluyor? Neden kimse bizi görmüyor ya da duymuyor? Tüm bunlar, burası neresi?'' Elimle etrafımızı gösterdim. Edward kollarını yana indirdi ve kafasını eğdi. '' Burası neresi mi? Burası Dünya'nın sonu Roseline. Yok oldu.. Her şey.. Hepimiz...'' --------------------------------------------------- Önüme baktığımda hiçbir şey yoktu. Ne bir iz, ne de başka bir şey...Dizlerimi kendime çektim ve kafamı dizlerime gömdüm. Yalnızlığım içimde kara bir delik gibi büyüyordu. Dünya yok olurken ben de kendi karanlığımda tek başıma yok oluyordum. Yalnız... Ve en kötüsü de hiçbir şey hissetmiyordum...