Bir adam düşünün umutsuzluğun kalıp almış insani hali siz onu alıp kendinize umut edebilir misiniz. Ve bir kadını düşünün umutsuzluğu kendine umut edinen. o kadar çaresiz ve yoksun ki herşeyden umutsuzluğa konu olan adamı kendine umut seçmiş. Varlıkla yokluk arasındaki o ince çizgide var etmeyi başaran bir kadın. O ince çizgideki uçurumdan kalbinin tam üstüne düşücek olması bile korkutmadı kadını. Eğer başarabilseydi adamı tam anlamıyla var edecekti. Uçurumdan düşmeyi göze alıp kalbindeki hüznü ile uçmayı başarabilirse herşey güzel olucaktı ona göre. Dedim ya uçurumdan düşüp uçmayı bile umut edinmişti. Uçurum adamın ta kendisiydi. İmkansızı başardı. Uçurumdu adam. Tam anlamıyla umutsuzluktu. Vazgeçmedi kadın. Umutsuzluk olsa bile kendi halinden iyidir diye düşünüyordu. Bunu düşündürende kendi babasıydı. Bir türlü saçlarını okşamayan, acısından bir kez olsun öpmeyen babasıydı. Bir insanı uçuruma kendi öz babası yollarmıydı. Veyahut düşündürürmüydü. Olan olmuştu. Umutsuzluk zincirini kırmış ve bu kez başarmıştı. Umutsuzlukta olsa adam, kadına kocaman umut olmuştu.