Ciğerlerinden akan nefes durdurulamayacak savaşların yılmaz askerleri Gözlerinden akan her yaş akıttığın kırmızının bedeli Titreyen ellerinse evrenin sarsıntısı ve de hislerinin zelzelesi. *** Ben bu girdabın bizi bu denli içine çekeceğini görememiştim. Yanılgılar denizinin sonu olmayan bir okyanus olduğundan habersizdim. Bu toprakların, bu volkanların bizi birbirimizden ayrı yakacağına hiç ihtimal vermemiştim. Saatlerdir korku içinde gözyaşlarımla içimdeki koru harlıyordum. Bozuk havanın altında çökmüş bir vaziyette yağmurları gözlerimden yağdırıyordum. Göz göze geldikçe gülümsemeye çalışarak " Kurtulacaksın. " diyordum, " Kurtaracağız seni. Bu araziden hep birlikte çıkacağız. " Biz beyaz umut kurdeleleriyiz biz sarı gülleriz... Ama her şeyden önce ölümsüz dostlarız. Bu yola üç kişi çıktık, dört olduk. Birimizi kaybettik... Şimdi bir kayıp daha vermeyeceğiz. Buradan üç kişi döneceğiz. Lütfen dayan... Bomba imha ekipleri umutsuz bir ifadeyle araziden çıkarlarken yanlarına koşup bağırdım " Kurtarsanıza onu! Gitsenize yanına! Kessenize şu lanet kabloları! " " Kablolar birbirine çok yakın. Burdan sadece daha az kayıpla çıkılabilir. Lütfen araziyi terk edin. "