"-Adam uyandı! Zihin çizelgesi hareketlenmeye başladı!"
"-Gözlerime inanamıyorum, bu delilik! "
Kulaklarım çınlıyor, başım çatlıyor, gözlerimi açamıyorum. Neredeyim ben? Konuşamıyorum, bu iğrenç sıvı da ne?
"-Efendim bizi duyabiliyorsunuz ama henüz konuşamıyorsunuz, biliyoruz. Korkmayın sakin olun."
Benimle mi konuşuyor bunlar? Sesleri çok tuhaf ve kokutucu! Onlarla konuşmalıyım. Hadi, zorla kendini. Hadi bir şeyler söyle onlara! Zorlukla yerimden doğrularak mırıldanabildim:
"-Bu..."
"-Efendim sakin olun ve korkmayın."
Korktuğumu da nereden çıkartıyor? Başım... Başım delirtircesine ağrıyordu:
"-Ahh! Bana... Bana ne yaptınız?!"
"-Efendim ben kriyojeni uzmanı Ada Arıkan. Dışarıda, bugünü bekleyen milyonlarca insan var. 2020 senesinde, bedeninizin dondurulmasına ve 450 yıl sonra diriltilmesine onay veren ilk insandınız, nihayet uyandınız."
(2020 senesinde dondurulup, 450 sene sonra diriltilen milyoner bir doktor, ileri düzeyde teknolojiye alışabilecek mi? Gördüğü her şeyi kaydedebilen lensler, zihin okuyabilen sistemler, bir zihne hapsedilmiş farklı zihinler, mutasyona uğramış insan ve hayvanlar, gerçeklik ve illüzyon, yapay zeka, yapay bitki ve yapay insanlar, yaşamın varlığı kanıtlanmış yeni gezegenler ve haliyle yeni tehlikeli virüsler... Sizi farklı bir dünyaya sürüklüyorum. Burada korkularımız da olacak, aşkımız da, bazen kahkaha atacağız, bazen de duygulanacağız. Haydi! Hayal gücümüzün sınırlarını zorlayalım!) 10.07.19
Yıl 2225.
51. Bölge'de gerçekleştirilen nükleer silah denemeleri ters tepmiş, hem Dünya'ya hem de Ay'a kıyamet getirmişti.
Ay ikiye bölünmüş, Dünya'da ise insanlık neredeyse tamamen yok olmuştu.
Armageddon'dan sağ kurtulan küçük bir insan topluluğu, yeryüzünü terk ederek yeraltında koloniler kurmuş ve hayatta kalmanın yeni yollarını bulmuştu. Geçen iki yüzyılda insanoğlu çok değişmişti.
Olimpos Dağı adı verilen bu kolonide, şefin oğlu Daeron, annesinin katili olan paralı asker Hood'un peşindeydi. Hood, sadece bir katil değildi; kızıl sise hükmeden, kulak ve dil koleksiyonu yapan, kırmızı pelerinli bir süvariydi...
Daeron, onu yakalamak için babasına yemin etmişti.
Fakat tıpkı yeryüzünde olduğu gibi, yeraltında da işler her zaman planlandığı gibi gitmezdi. Daeron, babasının katı kurallarına ve koloninin geleneklerine boyun eğmeyi reddediyor, evliliğini ertelemeye çalışıyordu. Ancak babası her şeyin farkındaydı.
Daeron'un ise bir planı vardı: Kaçacaktı.