"Papatyaların neyini seviyorsunuz anlamıyorum . " dedi ve acırmışcasına bir bakış attı .
Elfida onu umursamayıp papatyaları sulamaya devam etti .
"Beni umursamayacak kadar mı seviyorsun papatyaları ? "
Genç kız çocuğun yüzüne baktı ve gülümsedi .
"Papatyaları kıskanmış olamazsın . "
"Hayır tabikii. Sadece senin için papatyaları bu kadar özel kılan şeyin ne olduğunu merak ediyorum . "
"Papatyalar diğerlerinden farklıdır . Kırılgan, naif, sade ve karşı konulamazdırlar . İnsanlar papatya falından hoşlandığı kişinin onu sevip sevmediğine inanırken, ben ise papatya fallarını tamamen saçmalıktan ibaret olduğunu savunan bir kızım . Papatyaları seviyordum, çünkü onlardan başka kimsem yoktu . " dedi Elfida. Konuşurken sesinin titrediğini farkedince daha fazla uzatmak istemedi.
"Yanılıyorsun, sadece papatyalar yok . " dedikten sonra susan Boran anlam dolu gözlerle Elfidaya bakıyordu.
Bunu duyan genç kızın utancından eli ayağına karıştı ve uzaklaşmak için bahane aramaya başladı .
"Aaa, ibrikteki su bitmiş . Bu günlük bu kadar su yeter bana kalırsa . Hem çocuklar beni merak eder . İyi akşamlar . " diyerek hızla uzaklaşan Elfida kıpkırmızı olmuştu . Duyduğu kelimeler zihninin bir köşesinde tekrar ediyordu..
🌼 🌼 🌼
Siz: Sırf beraber çalıştığımız için bana böyle davranmanıza izin veremem, İlker Bey?
İlker bey: Davranışlarımın sebebi sadece beraber çalışmamız değil Başak hanım.
Siz: Peki ya ne?
Siz: Ne bu haddinizi aşmalarınız?
Siz: Sabrımı zorlamalarınız.
İlker bey: Aklımı sikip attığın için bunların cevapları bende de yok. Buna aşk diyorlar ama çok saçma.
İlker bey: Hiçbir insan, bir insanın iradesini bu kadar sikemez.