⚠BİLİM KURGU DEĞİLDİR⚠
Ruhu şaha kalkmış kovulmuş şeytanlar görüyorum, kimse bilmedi onları şeytan yapanın kanatlarını koparanlar olduğunu, kimse görmedi kanatları koparken akan kanı, kimse duymadı kanatları koparken atılan çığlıkları ve kimse hissetmedi kanatları koparken çekilen acıyı.
Masum melekler katledildi ve şeytanlar doğdu. Bu gün yapılan yarına kaldı, ancak içlerinden bir şeytan çıktı , akıttığı son göz yaşıda kan oldu. İntikam yeminleri edildi acımak yoktu artık.
Hazırlanın şeytanlar dönüyor kanatlarını almaya geliyorlar , ama o kanatlar artık melek olmak için değil. Gökyüzüne iyi bakın artık şeytanlarda uçuyor , onlarda kanatlı.
...
"Neden bu kadar kötüsün"
"Bebekler kötü olarak mı doğar?"
"Hayır , onlar masumdur"
"Peki büyüyünce niye kötü olurlar?"
"Hayat onları kötü biri yapar"?
"Hayır , onların kanatlarını koparırlar ve geriye sadece tek seçenek kalır"
"Seçenek ne?"
"Şeytan olmak" yüzünde arsız bir gülümseme peyda oldu ve üzerimden kalkmadan , yüzüme yumruğunu indirdi ve kulaklarımda şeytanların kahkasını duydum.
1#neşter . 30 aralık 2019
1#katliyam . 30 aralık 2019
🔥 ❄ 🔥 ❄ 🔥 ❄
Yeni kurgumla karşınızdayım hazır ol wattpad ŞEYTANLAR geliyor. Bu yükü kaldıramayabilirsin.
⚠DİKKAT⚠Piskoloji bozacak türde bir kitaptır kaldıramayabilirsiniz.
YAZAR : Hülya ÇÖRTÜK
Sanırım sınırlar zorlanacak.
Tüm hakları saklıdır.
Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı.
Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı.
Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu.
İzem Karasu.
Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı.
Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı.
İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı.
Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı.
.....