Delirdiğinizi nasıl anlarsınız? Yani çevrenizdeki tüm insanların size sen delisin, aklını mı kaçırdın, kendine gel artık, gibi şeyler söylüyor olmasının dışında nasıl bir belirti size deli olduğunuzu kabul ettirir? Sonunda, evet dostum ben kesinlikle kayışı kopardım, dediğiniz nokta neresidir? Böyle bir nokta var mıdır? Deliren insan delirdiğinin farkına varır mı? Eğer delirdiğini düşünecek kadar aklın başındaysa, gerçekten delirmiş olur musun?
Yirmi üç yaşıma kadar karşılaştığım delilerin hiçbiri, ve evet kesinlikle çok fazla deliyle karşılaştım, delirmiş olduğunun farkında değildi. Tüm o insanların aksine aklımı kaçırdığıma dair çok ciddi bir bilince sahiptim. Deliriyordum ve delirmekte olduğumun da farkındaydım. Sanırım bu, dünya üzerindeki yüzlerce farklı delirme çeşidinin en korkuncuydu.
Belki de bu yüzden, annemin beni bir akıl hastanesine tıkmaya çalışmakta olduğu gerçeğini çok da büyük bir tepki vermeden, serin kanlılıkla, başkasının başına geliyormuş gibi uzaktan izliyordum.
BÖLÜM 1 - MONTSEVERINA'YA HOŞ GELDİNİZ
BÖLÜM 2 - SAKLADIKLARIN KADAR HASTASIN
BÖLÜM 3 - DÖRT EL, İKİ KALP, İKİ KAFA VE BİR SÜRÜ RUH HALİ
BÖLÜM 4 - ORTA PARMAĞIMIN UCUNDAKİ IŞIK
BÖLÜM 5 - SEÇTİKLERİN VE VAZGEÇTİKLERİN
BÖLÜM 6 - BENİ TANIYORSUN, ÖYLEYSE VARIM
BÖLÜM 7 - BANA SÖZ VER!
"Ama bilmelisin; Sarraf tüm değerli taşları satar, bir tek Yakut'u kendine saklar."
-
Birbirimizi severek gururumuzu yitirdik, ihtiraslarımızın esiri olduğumuz yerde aklımızı ve korkup uzaklaştığımızda bağımızı yitirdik.
Geri döndük, kazanacağımızı sandığımız her an kaybederek inancımızı yitirdik.
Birbirimizi yitirdik.
Kendimizi bitirdik.
Ve geriye, birkaç hatıradan başka hiçbir şey kalmadı; ama onları da anımsayamıyoruz.
Çünkü çok sevip de yine yenilmekten korkuyoruz.
Fakat onsuz bir savaşın galibi olmak fazlasıyla vahim,
bu yüzden onu sevmek-
Unutmamam gerekli; birbirimizi severek gururumuzu yitirdik, ihtiraslarımızın esiri olduğumuz yerde aklımızı...