Elindeki kalemi hareket ettirmesini izliyorum. Çizdiği şeye tamamen odaklanmış. Dağınık topuzu ve etrafa saçılmış kalemleri birbirini tamamlıyor. Yüzü hafif gerilmiş, dudakları büzük, kaşları havada. Gözlerini kısmış ve masaya doğru eğiliyor. Burnunu kaşıyor ve çizmeye devam ediyor. Çizdiği şeyleri genelde kimseye göstermez. Genelde inatçı davranır ve çok konuşmayı sevmez. Dinlediği şarkılar kimliği olmuş. Etrafında ki insanları umursamadan yaşar. Aslında onu tanımam ve gözlemlemem için çok vaktim oldu. Onu ömrümün sonuna kadar izleyebilirim. O kadar mükemmel ki... Bazen tanrının onun için vakit ayırdığını düşünüyorum. O bana bahşedilmiş bir mücize.