Sedece zeki insanların piyonu olduğu ve tüm Dünya ' ya oynanan bir oyun düşünün.
Acıları , ruhları ile törpülenmiş... Karakterlerine göre; birer mum gibi eriyip kalmış , Dünya ' yı yönetebilecek kişinin sadece en zeki olan kişi olduğunu benliklerine kazımış insanlar...
Kimi zaman yanlış şeref anlayışı yüzünden tükenen nefeslerin sayısının hiç kimsenin sayamayacağı kadar çok olduğunu düşünün.
Bilginin en kutsal şey olduğu ve bilgi için her şeyin yapılabileceği bir Dünya.
Korkunç Dünya ' nın , korkunç insanları...
-----------------
Zekânızın seviyesini ölçebilceğiniz bu hikayede kuralları belirleyen kişinin kim olduğunu bulabilecek misiniz?
Gerçekten yeni kurgulara , yeni hayatlara ve yeni zihniyetlere açık olanlara...
■■■■■■■■■■■■■
Bu hikaye düzenleme nedeni ile (1.03.2020 tarihinde) yayımdan kaldırılmış olup , 1.04.2020 tarihinde tekrar yayıma girecektir.
■■■■■■■■■■■■■
Diğer kitabım olan FersiZ ile bağlantılıdır.
Gerçek ailem kurgusu!!!
Hep iyi kız tarafından okuduk hikayeleri. Kız iyi niyetiyle yaklaşır ancak ailesi hep ona karşı kötüdür. Karıştırıldığı kız kaldığı ailede travmalar bırakmıştır ve asla sevilmez. Ana karakter kız da bu önyargıları kırmak için çabalar.
Şimdi hikayeyi biraz tersine çevirsek? Kötü sandığımız o kızın gerçek ailesini bulmasını okusak?
Simay Naz Akgül sandığınız o kötü kız. Bu da onun hikayesi.
🤍
"Yaptığın son şey seni bizden kopardı. Her şeyinle seni kabul etmeye çalıştım ama olmadı! Durmadın, her seferinde daha fazla canımızı yaktın!" diye bağırdı annem. Gerçi artık annem değildi değil mi?
"Ben kısasa kısas yaptım hep! Çocukların bana nasıl geldiyse onlara öyle gittim!" Anlamıyordu. Onların yaptıklarına karşı üç maymunu oynuyorlardı.
"Bu yüzden öz kardeşimizi istiyoruz!" Daha fazla izleyici kalmak istemeyen Çınar annemle arama girdiğinde bakışlarım onu buldu. Öz aileme beni kötülemişti değil mi? Bu yüzden rahattı. "Eşyalarını aldın, defol artık evimizden!"
🤍
"Alışkın olmayabilirsin ancak zamanla alışacaksın." dedi arabayı durdurduğunda. Hemen önünde durduğumuz sarı renkli duvarlara sahip evi gösterdi. "Evine hoş geldin kızım."
"Kızım diyorsunuz," dedim evden gözlerimi çekmeden. Ona benim hakkımda hiçbir şey anlatmamışlar mıydı? Nasıl bu kadar içten ve samimiydi bana karşı?
"Başka ne diyeceğim?" dedi şaşkınlıkla. "Kızımsın sen benim."
"Benim hakkımda size anlattıkları şeyleri biliyorum," bakışlarım ona döndüğünde göz göze geldik. "Bana nasıl güveniyorsunuz?"
"Güvenmiyorum." dedi açıkça. "Ancak güvenmek istiyorum. Bu yüzden söylenen her şeye kulak tıkadım ve seni buraya getirdim."