Sonra büyüdükçe, denklem tersine döndü. Ben onlardan kaçarken, onlar beni yakaladı ve pençelerini boğazıma sapladı. Kaçmaya çalıştım. Yapamadım. Düştüm. Ağladım. Kalkmaya çalıştım. Yeniden düştüm. Kimse beni umursamadı. Düştüğüm yerden kimse bana elini uzatmadı. Bu yüzden ben de zamanla tüm sevgimi, masumluğumu ve içimde ki iyi insanı gömdüm. Dışarıya ise nefret, bencillik ve şımarıklığım kalmıştı. Bir kaç saat öncesine kadar duran yağmur, şiddetini artırarak yağmaya başladı. İnsanlar kafalarına tuttukları şemsiyelerle yağmurdan kaçmaya çalışıyordu, kimse ıslanmak istemiyordu. Oysa ben çok isterdim yağmurun altında ıslanmayı. Islandıkça sanki tüm günahlarım gidecekmiş gibi, günahsız bir bebek olacakmış gibi. Islanmak isterdim. Yağan yağmuru teninde hissetmek isterdim, gözyaşlarımın yağmurla karışıp, kızıl saçlarımın yüzüme yapışmasını isterdim. Ben, içimdekileri mezarlığa gömmüştüm, neden yeniden kazdın ki? Neden yeniden her şeyi yüz üstüne çıkardın ki?All Rights Reserved
1 part